Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Paris Öyküleri

Kategori: Edebiyat Yazar: Mavis Gallant Yayınevi: Yüz Kitap

Paris Öyküleri

Tanıtım Bülteni
“Diğer bütün sanat biçimleri gibi, edebiyat da bir ölüm-kalım meselesidir, ne bir eksik ne bir fazla.” -Mavis Gallant Kanadalı olmasına rağmen hayatının büyük bir kısmını Paris’te geçirmiş olan yazar öykülerinde bize yirminci yüzyıl Avrupasının bir yeraltı haritasını çizer. Gallant’ın Avrupası “gemi enkazlarıyla dolu” bir yerdir. Karakterleri karmaşık ve çeşit çeşittir; mülteciler, savaştan dönen tutsaklar, figüran aktörler, çekirdek aileden veya düzenden kaçanlar geri dönebilmek için çırpınıp durur, ama bunu yapacak silahları yoktur. Kozmopolit bir dünya tasvir eden Gallant, dramatik açıdan aşikâr olana hiç yeltenmez ama bizi şaşırtmayı daima başarır. Michael Ondaatje Paris Öyküleri’yle Gallant’ın yüzü aşkın öyküsü arasından seçtiği bir derleme sunuyor okurlara. “Gallant’ın yazını, enerjisini genellikle birbirine zıt niteliklerinden alır: titizlikle gözlemlenmiş ama yine de merak uyandırıcıdır, gerçekçidir fakat aynı zamanda gerçekten uzaktır, röportaja benzer ama aynı zamanda hayal ürünüdür. Öyküleri açık fikirlidir ve insanı gerçekliğine inandırır... gazetelerde okumuş ya da kendi gözlerinizle görmüş gibi güvenirsiniz gerçekliklerine. Gallant nadide bir yeteneğe sahipti; sağlam bir hayal gücüne.” –The New Yorker
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Paris Öyküleri PDF 6.23 MB İndir
Paris Öyküleri EPUB 6.96 MB İndir
Paris Öyküleri MOBİ 5.49 MB İndir
Paris Öyküleri ODF 5.86 MB İndir
Paris Öyküleri DJVU 7.32 MB İndir
Paris Öyküleri RAR 4.76 MB İndir
Paris Öyküleri ZIP 4.39 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (1 Yorum)


Gallant öykülerin roman bölümleri olmadığını, arka arkaya okunmamaları gerektiğini söylüyor. Her öykücü için aynı şey geçerli olmayabilir ama kendi öykülerinin kozmosundan çıkabilmek için bu yöntem şart. Tek bir öyküsüyle kıyaslayınca çok rahat okunabilen romanlar biliyorum, okuru vakumlayıp içeride tutmazlar ama Gallant’ın dünyaları öyle yoğun, karakterleri o kadar detaylı ve kanının aksine o kadar basit bir şekilde kurulmuşlar ki çekim gücüne karşı koyabilmek mümkün değil. Olumsuz bir durum yok, sadece mekandaki en küçük bir detayın bile karakterler üzerinde derin etkiler bırakabileceğini aklınızdan bir an bile çıkarmamanız lazım. Bu öyküleri okumak emek isteyen bir deneyim olacak.
Bastıkları bütün kitapları almıştım, aynı çizgide devam ederlerse kaçırmam, ne basarlarsa alırım. Böyle yetenek kumkuması yazarlarla tanıştırmaya devam etsinler, ne güzel!
Gallant gazeteci olarak çalışırken gözlem gücünü geliştiriyor ve anlatacağı hikâyeleri bu süreçte biriktiriyor ama çocukluğundan itibaren gelen bir anlatımcı ruhu var, kağıt insanlarını durmadan konuşturur ve hikâyeler uydururmuş. Diyaloglarının duyulmadığını sanırmış ama sesli bir dünyaymış onun kurduğu, belki diyaloglarının son derece doğal ve başarılı olması buna bağlıdır. “Belki de yazar, aslında kılık değiştirmiş bir çocuktur, yetişkinleri bir çocuk berraklığında, atmosfer netliğinde görür, yetişkin davranışını anlamlandırmaya çalıştıkça doğaçlamaya girişir.” (s. 438) Bir fotoğraftan veya tanıklık edilen bir andan yola çıkabiliyor Gallant, karakterleri çerçeveye oturttuktan sonra sözcükler beliriyor ve planlı olduğu kadar plansız da ilerliyor hikâye, bazı öykülerin sonu belli olduğu kadar bazılarının gideceği nokta belirsiz kalıyor, ta ki oraya varıldığı sezilene kadar. Yaşamın küçük bir kopyasını çıkarıyor Gallant, bunu sezgilerine yaslanarak yapması kurguyu gerçeğe yaklaşabileceği kadar yaklaştırıyor.
Öykülerin içeriğini nasıl anlatacağımı bilemiyorum, sadece detaylara odaklansam fikir verir.

Fularlar, Boncuklar, Sandaletler: Theo Schurz ve Mathilde üç sene önce boşandı, Mathilde Alain Poix’yle evlendi, üçünün arası iyi. Küçük şeyler var; mesela Theo için adamın soyadı değişkenlik gösterebiliyor. Poids olur, Poisse olur, akılda tutulmayacak kadar önemsiz bir detay. Mathilde için problem değil, Theo’nun sosyal ilişkilerdeki duyarlılığı bu kadar, boşanmalarına yol açan şey de bu yetersiz duyarlılık zaten. Mathilde’in bahsettiği “ruhsal düzey” nedir, ne anlama gelir, bilmiyor Theo ama bu düzey Alain’de iyi, onu biliyor. Mathilde’in Alain’le daha mutlu olacağını da biliyor, kendi akışkan dünyası Mathilde için bir dayanak noktası oluşturmuyor. Başlarda aralarında bir şeyler vardı, Mathilde’i çeken şey Theo’nun görkemli geçmişi ve ressamlığıydı ama adam mesnetsiz olunca dünyaları çatırdıyor ve anlaşmazlıklarının bir yığın oluşturan küçük sebepleri ayırıyor onları. Hayat devam ediyor sonra, ne olursa olsun.

Matmazel Dias De Corta: Ev sahibi kadın, oğlu Robert ve adı geçen matmazel hakkındadır. Birkaç öyküde görüleceği üzere zaman olaylarla belirlenir, yıllarla değil. Uzamın mekan boyutu daha ağırdır. Neyse, aralarında derin bağlar kurulur, oyuncu olmak isteyen matmazelin telaffuz hataları üzerinde çalışılır ve paylaşımlar arttıkça -Robert’la aynı yatağı paylaştıkları da olmuştur- kopuşun etkisi de ağırlaşır. Birkaç yıl sonra matmazeli televizyonda görürler, kadın istediğini elde etmiştir ama geride kalanlar özlem içindedir, kadının ödemediği kirayı bile istemezler, sadece onunla haberleşmektir istedikleri. Bu.

450 sayfalık bir canavar, benden bu kadar. Sağlam öyküler, ben on günde araya birkaç kitap sokarak bitirebildim, bir solukta okunacak bir şey değil yani. Şiddetle tavsiye ediyorum. Sopayla, silahla, ağır sanayi hamlesiyle falan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*