"Dar Zamanlar" üçlemesinin ilk kitabı olan "Ölmeye Yatmak", yayımlandığı günden başlayarak Türkiye'deki roman tartışmalarının odak noktasına yerleşti. Adalet Ağaoğlu'nun yazarlık güzergahında bir dönemeç niteliğini taşıyan bu yapıt, edebiyatımızda da benzer bir rol oynadı: Yakın geçmişimize tutulan hassas bir ayna.
Sıra dışı bir aşk yaşayan bir kadının, bir otel odasındaki yatağında ölümü beklemesi ve bu süre zarfında düşündükleri… O yatağa ölmek için mi yoksa düşündürmek için mi yatırdı kahramanını yazar. Geleneksel ahlak çerçevesinin dışına çıkmış bir konu, ancak bu kadar akıcı ve etkileyici bir üslupla yazılabilirdi.
İyi bir kitap diyemiyorum. Çünkü; herşeyi açık açık yazmayı bir cesaret ve özgürlük gibi gören yazar, asıl ustalığın bunları doğrudan yazmayıp anlatmakta olduğunu idrak edememiş sanırım. Bu nedenle herkese göre bir kitap değil. Beni rahatsız etti ve bir çok kişiyide edeceğinden eminim. Romanda boğuk bir hava var. Konu dağınık gibi geldi bana. Sonuç olarak bayağı bir roman. Eğer kocasını aldatan bir kadının duygularını paylaşmak istemiyorsanız çekilir bir yanı yok doğrusu.
Çifte değer ölçüleriyle yaşayan bir insanın romanıdır bu eser. Yazarın usta bir gözlemci olması ve romandaki kahramanlarının çeşitliliği eseri okunabilir kılmıştır. Bu romanda bir görüş, bir tez aranırsa, Atatürk’ten sonraki nesillerin hangi toplum mirası ile yetiştiklerinin araştırıldığı söylenebilir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Cumhuriyetimizin kurulmasından sonra bir anlamda toplumdaki değişimi de görebileceğiniz bir kitap. Güzel de bir kitap.
Anıları güzel ancak çok karmaşık oradan oraya atlayış yapan bir yapıda anlatım mevcut. Çok dikkatli okumak gerekiyor.
Sıra dışı bir aşk yaşayan bir kadının, bir otel odasındaki yatağında ölümü beklemesi ve bu süre zarfında düşündükleri… O yatağa ölmek için mi yoksa düşündürmek için mi yatırdı kahramanını yazar. Geleneksel ahlak çerçevesinin dışına çıkmış bir konu, ancak bu kadar akıcı ve etkileyici bir üslupla yazılabilirdi.
İyi bir kitap diyemiyorum. Çünkü; herşeyi açık açık yazmayı bir cesaret ve özgürlük gibi gören yazar, asıl ustalığın bunları doğrudan yazmayıp anlatmakta olduğunu idrak edememiş sanırım. Bu nedenle herkese göre bir kitap değil. Beni rahatsız etti ve bir çok kişiyide edeceğinden eminim. Romanda boğuk bir hava var. Konu dağınık gibi geldi bana. Sonuç olarak bayağı bir roman. Eğer kocasını aldatan bir kadının duygularını paylaşmak istemiyorsanız çekilir bir yanı yok doğrusu.
Çifte değer ölçüleriyle yaşayan bir insanın romanıdır bu eser. Yazarın usta bir gözlemci olması ve romandaki kahramanlarının çeşitliliği eseri okunabilir kılmıştır. Bu romanda bir görüş, bir tez aranırsa, Atatürk’ten sonraki nesillerin hangi toplum mirası ile yetiştiklerinin araştırıldığı söylenebilir.