Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden

Kategori: Edebiyat Yazar: Grace Paley Yayınevi: Yüz Kitap

İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden

Tanıtım Bülteni
“Grace Paley, beni güldüren, ağlatan öyküler yazıyor. Paley, kimseye benzemeyen komik, enerjik, sade ve hüzünlü bir sese sahip bir yazar.” Susan SontagGenç bir askere tutulan işveli bir ergen, banliyölerdeki iki yüzlü babalar, arabada yaşayan bir iş bulma danışmanı, Noel piyesinde oynayan yahudi çocuklar, didişen aşık bir çift. Bu, gündelik hayatların kuytusunda kalan insanın küçük rahatsızlıklarını keşfe çıkan bir kitap. Paley insan olma halinin yalnızlığını, dokunaklı komikliğini usta bir kulakla ve ironik bir dille resmedebiliyor.
Satıcı Kitap Adı Bağlantı
Trendyol İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
Kitapyurdu İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
D&R İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
Idefix İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
BKM Kitap İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
Hepsiburada İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
Gittigidiyor İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
N11 İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
Amazon Türkiye İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden Satın Al
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden PDF 6.23 MB İndir
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden EPUB 6.96 MB İndir
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden MOBİ 5.49 MB İndir
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden ODF 5.86 MB İndir
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden DJVU 7.32 MB İndir
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden RAR 4.76 MB İndir
İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden ZIP 4.39 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Grace Paley, geçen yüzyılın başında Çarlık Rusyası’ndan kaçarak ABD’ye gelen sosyalist Yahudilerin yeni topraklarda doğan ilk çocuklarından. Muhalif, aktivist.
Paley’nin öyküleri okurda ön bilgi gerektiriyor, Yahudilerin tarihi ve modern zamanlardaki sosyal ilişkileri hakkında biraz bilgi sahibiyseniz zor bir okuma sürecinden geçmezsiniz, olaylar sizi kurgu-dünyaya yabancılaştırmaz. Zaten karakterler ve diyaloglar o kadar doğal ki bir parçası olduğumuz kültürün paradigması anlatıya gölge düşürmekte nispeten yetersiz kalıyor. Öbür türlü olaylara anlam verebilmek zor, dolayısıyla keyif almak da.
Hadi Güle Güle, Uğurlar Olsun: Rose Teyze bazı çevrelerde çok beğenilirdi, anlatıcı olarak dinliyoruz kendisini. Maceralarını yeğenine anlatırken kardeşe de giydirmeden edemiyor, kendi bedeniyle korsesi arasındaki bilgilerin yanında kardeşinin evlilik hayatının tamamı anaokulu gibi kalıyor. Buradan tuş.
Ünlü bir tiyatroda gişe memuru olarak çalışmaya başlar başlamaz yıldız oyuncu Vlashkin’in ilgisini çeker ve insanlığa duyduğu saygı yüzünden aşk uğruna yaşamaya başlar. Annesinin korkuları onu engellemez, Vlashkin’in karısı ve çocukları da. Bir davette kadına rastlar, karşısında küçülür ama geri adım atmaz, ta ki kadro dağılıp tiyatro kapanana kadar. Yıllar sonra Vlashkin telefon eder ve tekrar bir araya gelirler.
Olayı nedir? Vlashkin hayatı bilen bir adamdır, hayatın durmayacağını, en fazla bir dakika oturup düş göreceğini söyler. Rose adamdan delicesine etkilenir haliyle. “Hangi genç adam hayat hakkında onun kadar çok şey biliyordu ki onun kadar genç olabilsin?” (s. 17) Adamın yazdığı otobiyografide kendisine yer verilmemesini pek umursamaz, birinin hayatında iz bırakmak birkaç kağıtta yer almakla ölçülemez, dolayısıyla herhangi bir kırgınlık yok. Kırgınlığa gerek de yok, saf bir aşk var ve aşkta bu tür duygulara yer kalmaz. Evlilik bu kadar yakınken hem de.
Hem Genç Hem İhtiyar Bir Kadın: Üç nesil, bir dolu kadın. Adamlar baş döndürücü ve uçarı, evde tutulmaları zor. Kadın kadına bir yaşam. “‘Kadınlar,’ dedi anneannem takdirle, ‘bütün hayatımın neşe kaynağı ve tesellisi oldular. O tertemiz yüzleri ve söz dinleyişleriyle bütün küçük kızları daha ilk günden bağrıma bastım ben…'” (s. 25) Saklanan, gizlenen pek bir şey yok, her şey ortada. Öyleyse on dördündeki Josephine, ablası Lizzy’nin asker sevgilisine aşık olup onunla evlenmek isteyebilir, adam hapse atılma riskini görmezden gelip kızı isteyebilir, Lizzy bir teğmen bulup misilleme amacıyla eve getirir ve adam anneye aşık olur, evlenirler, aidiyetin aile içinde bir anlamı yoktur, kadınlar sever ve erkeklerden pek bir şey beklenmez, bu.
Bir tane daha, En Gür Ses. İsa’nın başına gelenlerden sonra çatışma durmak bilmedi ama bu öyküde okulun korosuna katılan kız, Noel kutlamaları üzerinden binlerce yıllık öfkeyi dindirip uzlaşma sağlayabiliyor. Hristiyan ve Yahudi ritüelleri pagan inanışlardan doğduysa eğer ve insanlar kutlamalardan mutlu oluyorlarsa, o zaman dini çizgilerle ayrılmanın bir anlamı yok, mutluluğun birleştiriciliği yeter.
Son. İkinci El Çocuk Yetiştiricileri. Bir eski koca ve bir yeni koca, çocuk ve kadın. Yeni baba ve eski baba. Oturup sohbet etmeleri, yeni kurulan İsrail’in onaylanmayışıyla bağdaştırılabilir. Yahudiler kurban olarak kalmalı, çekilen onca acının alelade bir millet olmaktan öteye gitmemesi yaralayıcı. Dördünün ilişkisi de görünmeyen bir parçalanmanın olanca ağırlığını taşıyor, her şey yerli yerinde.
Her şey olduğu gibi. Yaşamlar ayan beyan, görülebildiği ölçüde.


İlk defa bir kitabı yarım bıraktım. Ben beğenemedim pek


Gerçekten çok ilginç bir bir anlatımı var kitabın. okuması keyifli.


kitabın çevirisi mi kötü yoksa öykü sevmediğim için midir bilmem asla sevemedim kısacık kitap elimde süründü yarım bırakmamak için bitirdim kapak tasarımı dolayısıyla beklentim büyüktü okumasanız da olur.


değişik öyküler yer alıyor, güzel bir kitap. Kapak tasarımını çok beğendim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*