Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Gençlik Bunalımları

Kategori: Edebiyat Yazar: Hermann Hesse Yayınevi: Mavi Yelken Yayıncılık

Gençlik Bunalımları

  • çevirmen: Mete Aydoğan
  • Yayın Tarihi: 18.04.2001
  • ISBN: 9789756684092
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 176
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Gençlik Bunalımları, okurunu can damarından vuran bir tradejiyi anlatıyor. Kitabı önemli kılan şey, bir insanın zorla değiştirilemeyeceği.. Olayın kahramanı, yüzyılın ilk yarısında Almanya'da yaşamış bir genç. Ailesinin baskısıyla aldığı din eğitimini, kendi isteğiyle bırakan gencin yaşadığı toplumsal ve sosyal bunalımların en sonunda bir drama dönüşmesi...Eğitimini bırakarak alisenin yanına dönen. Bu yüzden babasıyla arası açılan, bir demir atölyesinde çalışmak zorunda kalan ve bu arada ilk aşkını tadan roman kahramanının, yaşadığı düş kırıklıklarına daha fazla dayanamıyarak hayatına son vermesi...Ölüm bir kurtuluş mu? Bütün aşklar karşılıksız mı? Aile, bir insanın hayatında ne kadar belirleyici? Görülen, yaşanılan ve düşünülen herşey ne kadar insanın kendisine ait ve insan ne kadarını başkaları istedi diye yapar?Aslında günümüzde de yaşanan tradejilerin edebi metinlere yansımış dökümünden başka bir şey değil...
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Gençlik Bunalımları PDF 7.30 MB İndir
Gençlik Bunalımları EPUB 8.16 MB İndir
Gençlik Bunalımları MOBİ 6.45 MB İndir
Gençlik Bunalımları ODF 6.88 MB İndir
Gençlik Bunalımları DJVU 8.59 MB İndir
Gençlik Bunalımları RAR 5.59 MB İndir
Gençlik Bunalımları ZIP 5.16 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Tipik bir Hermann Hesse ktabı.Peter Camenzindin kopyası.Gene de tavsiye ediyorum.


ailesiyle yaşaayan bir çocuksınıftaki çokcuklardan daha zeki va akıöğretmenleri falan bu çocuktan çok iyi bir şeyler olur diyorlarve bunu devlette yapılan bir sınava hazırlıyorlbütün köy halkı seferber olup bu çocuğun sınavı geçmesini istiyor (bizde şimdi ki öss sınavı gibi bişe)ama kimse çocuğun fikrini sormak ya da onu anlamak gibi bir niyette değil tek istekleri sınavı kazanmasıtabi okşayıcı sözler çocuğu gururlandırıve bu gurur onu daha fazla çalışmaya sevk ediyorçalıştıkça çalışıyor ve bir zamanlart köyün nefrinde gezen balık tutan çocuğun artık yaptığı tek şey çalışmak oluyoartık hayata tamamen sınav gözüyle bakmaya başlıyor ve bu yönde ilerliyorsınav vakti yaklaştığındaartık korkuya kapılıuyor ya kazanamazsam diyesonra herkesin okşayıcı lafları falan onu bir nevze olsun sınavı kazanacağı hissini veriyorsınav öncesi bir gezinti yapıp kafasını dinlendirmek istiyorsonra bir zamanlar neşeyle zevkle geçirdiği nehir kenarındaki güzel günlerini hatırlıyorama bir daha o eski güzel günlerin kendisine gelmeyeceğini anlıyor kafasında derslerden başka hiç bir şeye yer kalmamış halde kalıyorhep biz özlem duymaya başlıyor keşke diyor eskisi gibi kafam boş olsaydı ve hiçbir derdim olmasaydıda gene eskisi gibi bu nehirde vakit geçirseydim diyorsınava girip çıkıyor ve kazanamayacağını düşünüyorsonra gene köye dönuyor ve gene nehir kenarında vaki,t geçirmeye başlıyor arkadşlarından ayrı içindeki hep onlardan üstün olma duygusu onu bütün arkadilarındanda ayırmış durumdasonra sınav sonucu geliyor ve 2. olarak sınavı kazanmış olduğu haberi geliyormanastıra girmeye hak kazanıyorartık ailede ayrılma vakti gelip manastır hayatı yaşamaya başlıyororda da birinci olmak yerini korumak istiyor 1. olma hırsı ile gene eskisi gibi derslerine asılıyor ama bu arada yavaş yavaş farklı illerden gelmiş olan insanlarlada tanışmaya başlıyoronlardan birisi onu çok etkiliyor ve onla arkadşlık kuruyor ..arkadaşlıkları ilerledikçe ..derslerden soğumaya başlıyor çünkü bu çocuk hayalaz derslere önem vermeyen başka bir dünya görüşü olan birisibütün uyarılara rağmen arkadşını bıakmıyor ve onla dewam ediyor her gün yeni birşeyler öğrenmeye başlıyor hayat hakkında ondanbir gün arkadaşı okuldan firar ediyor ve bu tek kalıyor sonra büyük bir bunalım içine giriyorkimse ile konuşmuyor görüşmüyor ilgilenmiyormanastırdan ayrılıyor ve köyüne geri dönuyorkendisinden bekleneni gerçekleştirememiş olmanın utancı ile sokaklarda dolanıyorköyden birisinin yanına çıraklığa giriyor ve orda köye tatile gelen bir kızla tanışıyorve hayatında ilk defa aşk denen duygunun içine dalıyor ..hep gurur kibiri tadan bu çocuğa aşkın acısı,heyecanı,tutkusu inanılmaz geliyorkızla bir gece evinin önünde öpüşüyor ve hayatında hiç böyle bir şey yaşamamış olmasının verdiği etki ile ayakları titriyor fakat karşısındaki kız hiçte onun gibi acemi birisi değil herşeyi bilen ve görmüş olan bu kız onla sadece vakit geçirmektebir gün kız çıkıp gidiyor ve tek başına kalıyor artık hayatta yaşamış olduğu bir aşk acısı kendinde bulunmuş oluyor.babası artık bi iş seçmesini ve yapmasını söylüyor gene babasının önerdiği 2işten birisini seçerek hayatın çalışma alanına da girmiş oluyorbir pazar arkadşalrı ile gezmeye eğlenmeye gidiyor ve alkol alıyor aşırı derecede almış olduğu alkol onu sarhoş ediyorbabası evde geç saate kadar gelmeyen çocuğunu merak ediyor ve bir sopa hazırlıyor gelince döveyim diyeama savah oğlunun cesedi geliyor nasıl olduğu bilinmiyo ama o her zaman gezdiği dolandığı nehirde cesedi bulunuyor belkide bütün bu hislerden sadece kendisini ölümün kurtarabilecek olmasını düşünmek kendisini nehre bırakmak için yetmiş olacak


Çocuklarını okuldan dershaneye gönderen, evde özel ders aldıran, bir robotmuş gibi plandan programdan şaştırmayan; yok kolejiydi, yok üniversitesiydi derken, çocuğunu fiili olmasa bile psikolojik baskı altında tutan ailelerin, mutlaka okuması gereken bir kitap. Belki bu kitabı okuduktan sonra, çocuklarınızın bunalımlarını hissedebilir, onlara hayatın güzelliklerini de yaşatarak eğitim vermeyi başarabilirsiniz. Zira bu romanın başkahramanı da çok parlak, zeki bir çocuk, üstelik toplum ve aile baskısından dolayı sürekli ders çalışan bir çocuk…Ama sonunda ne oluyor, söylemiyorum, okuyun da öğrenin tabii.


Her ne kadar şu dönemde ya da Türkiye’de yazılmış bir eser olmasa da günümüz Türkiye portresini şaşılacak derecede başarılı bir şekilde ortaya koyan harika bir eser.Özellikle de çocuklarını yarış atı gibi gören,bütün hayatlarını onların başarılarına odaklayan ve onlardan adeta bir robot gibi olmasını bekleyen ailelerin mutlaka ama mutlaka okuması gerekiyor.Aynı zamanda da ‘Keskin sirke küpüne zarar verir.’ misali aşırı hırsın da nelere mal olabileceği anlatılmış.Sonu biraz üzücü ama genel anlamda kitap çok etkileyici ve başarılı.


tamamen, bir insanın kendi kararlarını verme çabası. aile baskısı, hayat mücadelesi, aşk, düş kırıklığı ve sonunda gelen intihar. insanın kendisiyle hesaplaşması, tam anlamıyla cok özel. harika bir kitap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*