Hayatımıza sorgusuz sualsiz girdi özel televizyonlar... Ve sayısız kanaldan, sayısız ünlülerimiz oldu. Kimilerini bağrımıza bastık, kimilerini zapladık. Kimdi bunlar?Bir Elif, öteki Gürsu... Televizyon habercisi ve yaşamı kana kana içen bir kadınla, devlet televizyonundan özel televizyona transfer olup haber programcılığına damgasını vuran ünlü bir adam...Ayakta kalmak için kıran kırana verilen reyting savaşlarında, birbirleriyle savaşmayı göze alamadılar...İçten, paylaşımcı, özverili, sımsıcak dostluklar... Kavrayan, sarsan, gelgitlerle dolu bir aşk...Özel yaşamları yoktur belki ama... Haberciler de yaşar... Herkes gibi... Diğerlerinden de önce...Onlar, paralel yollarda hiç karşılaşmasalar da, parmak uçlarıyla dokundular hep birbirlerine:"Parmak uçlarımızda hep yalnızlığın tuzlu tadı... Yalnızlıklarımız usulca dokunduğunda, bir garip 'biz' olurdu, bizden başkasnın anlayamadığı... Kulağımda fısıltılar, soluğundan yakın... Dudakların hep uzakta. Gözlerin hep gözümde... Kim engel olabilir bakışların buluşmasına? Biz, beynimizle yüreğimizin orta yerinde, mantıkla duygunun itiştiği yerde, biliyorsun; en çok birbirimizden bile çok, sevişmekten de öte, sevmeyi sevdik. Ve seninle sonsuzluğu seçtik..."
Nesrin Turhan, ‘Elif Yağdı Ben Islandım’ kitabında özel televizyonda haber programcısı olan iki insanın gelgitlerle dolu aşkını anlatıyor. Televizyon habercisi ve yaşamı kana kana içen Elif’le, devlet televizyonundan özel televizyona transfer olan haber programcısı Gürsu’nun ayakta kalmak için verdikleri reyting savaşlarında birbirleriyle savaşmayı nasıl göze alamadıklarını anlatıyor. “Parmak uçlarımızda hep yalnızlığın tuzlu tadı… Yalnızlıklarımız usulca dokunduğunda, bir garip ‘biz’ olurdu, bizden başkasının anlayamadığı… Kulağımda fısıltılar, soluğundan yakın… Dudakların hep uzakta. Gözlerin hep gözümde… Kim engel olabilir bakışların buluşmasına? Biz beynimizle yüreğimizin orta yerinde, mantıkla duygunun itiştiği yerde, biliyorsun; en çok, birbirimizden bile çok, sevişmekten de öte, sevmeyi sevdik. Ve seninle Sonsuzluğu seçtik…”
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Nesrin Turhan, ‘Elif Yağdı Ben Islandım’ kitabında özel televizyonda haber programcısı olan iki insanın gelgitlerle dolu aşkını anlatıyor. Televizyon habercisi ve yaşamı kana kana içen Elif’le, devlet televizyonundan özel televizyona transfer olan haber programcısı Gürsu’nun ayakta kalmak için verdikleri reyting savaşlarında birbirleriyle savaşmayı nasıl göze alamadıklarını anlatıyor. “Parmak uçlarımızda hep yalnızlığın tuzlu tadı… Yalnızlıklarımız usulca dokunduğunda, bir garip ‘biz’ olurdu, bizden başkasının anlayamadığı… Kulağımda fısıltılar, soluğundan yakın… Dudakların hep uzakta. Gözlerin hep gözümde… Kim engel olabilir bakışların buluşmasına? Biz beynimizle yüreğimizin orta yerinde, mantıkla duygunun itiştiği yerde, biliyorsun; en çok, birbirimizden bile çok, sevişmekten de öte, sevmeyi sevdik. Ve seninle Sonsuzluğu seçtik…”