Diyalog Adımları

Kategori: Siyaset Yazar: Abdullah Aymaz Yayınevi: Gazeteciler Ve Yazarlar Vakfı Yayınları

Diyalog Adımları

  • Yayın Tarihi: 12.03.2003
  • ISBN: 9789756714218
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 288
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 2. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Dünyanın birçok bölgesinde sıcak çatışmalar ve ihtilaflar sürüyor. Hiç şüphesiz ki, tarihte olduğu gibi bugün de bunların gerçek sebepleri siyasi ve ekonomiktir. Ne var ki "siyasetin ve ekonominin patronları", çatışmaların malzemesi veya manivelası olarak milletler, toplumlar, dinler ve kültürler arası farklılıkları kullanıyorlar. Bu açıdan bakıldığında, ihtilafları gidermenin birinci adımı olan diyalog, yani tarafların birbirlerini doğrudan tanıması kaçınılmaz oluyor.Dünyanın muhtelif yerlerinde devam eden diyalog çalışmalarından alınan sonuçlar, bugün itibariyle çatışmaları önleyebilmekten maalesef çok uzaktır. Ama sloganlaşmış bir deyimle ifade etmek gerekirse, "dinler arası barış gerçekleşmeden dünya barışı gerçekleşemez." Dolayısıyla, bugün için adımlar küçük de olsa, hedef büyük ve anlamlıdır.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Diyalog Adımları PDF 11.95 MB İndir
Diyalog Adımları EPUB 13.36 MB İndir
Diyalog Adımları MOBİ 10.55 MB İndir
Diyalog Adımları ODF 11.25 MB İndir
Diyalog Adımları DJVU 14.06 MB İndir
Diyalog Adımları RAR 9.14 MB İndir
Diyalog Adımları ZIP 8.44 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (1 Yorum)


Son dönemde neden ihtiyaç duyulduğu ve gerekliliği üzerine birinci elden bir çalışam. Meseleye vakıf bir kalemden diyaloğun amacı, gerekliliği ve hatta meyveleri adına güzel bir çalışma. Kimi çevrelerce insanlığı kuşatan bir sevgi anlayışı kabul görmesede bu çabayı gösterenlerden Alah razı olsun. abdullah aymaz Bey’in leziz uslubuyla kaleme alınan eserde diyaloğun nihayi sonuçlarında da, beklentilerine de işaret var. Ancak ‘Dinler arası’ diyalog demek yerine konuyu’medeniyetler arası’ diyerek ele almanın gerekliliği bu alanı başlatan isismce de uygun görülmüştü. Sanırım bu yaklaşım daha doğru ve isabetli. Medeniyetler arası çatışma teosri ve beklentilerine kapılanların olduğu bir dönemde konunun ne denli ciddi ve gerekli olduğu yadsınamaz bir gerçek.UZağı görebilen sinelerin başlattığı harekete destek çıkmak gerekirken, eleştirmenin ötesinde köstek olmak amacıyla girişilen faaliyetlere anlam verememekteyim. İyi niyetlerinden şüphe ettiğim kimi çevrelerin dünya barışına ve kardeşliğine doğru giden yolda neden böyle davrandıklarını daçözememekteyim.Yanlış varsa birlikte ve beraberlik içinde olumlu tavsiye ve eleştirilerle düzeltilmeli yoksa kuru kuruya halkımızı da tedirgin edecek derecede ‘din elden gidiyor, hristiyanlaşıyoruz, hristiyanlaştırılıyoruz’ demenin aslı ne ki. Üzülüyorum. Zaman zamanda gelecek adına kaygılara kapılıyorum. İster istemez de şu soru aklıma geliyor; aceba biz önce kendi aramızda mı başlatsan bu diyaloğu. Müslümanlarla başlasa. Yoksa medeniyetler arası çatışma yerine yine tarihte yaşanmış kimi hatalar gibi bide mi kendi kendimizle, kardeşlerimizle çatışacağız,diye. Dünyanın barış ve senliğini arzulayan insan olmak yerine daha mı dar düşünsem diyorum. Sadece biz iyi olalımmı desen aceba? Kimse umurumda değil mi desem. Başaramıyorum sonra. İnsanlığı kuçaklayan bir dinin bir milletin evladı olarak herkesimden insanı ve ülke insalığını kuçaklamakta mahzur göremiyorum. Umudum bu noktada yeniden tazeleniyor ve bu çabanın ehemmiyetini daha iyi anlıyorum. Hayal kırmak, umut yıkmak isteyenlere inat…Diyaloğun meyvesini tatma aşkıyla ve heyecanıyla yeniden ‘evet’diyorum…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*