Deliliğin İmalatı

Kategori: Sosyoloji Yazar: Thomas Szasz Yayınevi: Yerdeniz Yayınları

Deliliğin İmalatı

  • Yayın Tarihi: 27.02.2007
  • ISBN: 9789758989294
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 422
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Bu kitabın amacı görünüşte birbiriyle ilgisi olmayan farklı konuların bağlantılarını ortaya koymaktır. Ana fikri ise ‘günah keçisi’nin toplumun ahlak mekanizmaları içindeki yeridir. Burada ortaya konmaya çalışılan olgu özellikle sosyal inancın ‘öteki’ne bakışı ve onu yok etme çabasından ziyade, aynı zamanda paradoksal bir biçimde ona ihtiyaç duyması, bu yüzden onu yaratması, kötülüğü ona yakıştırması ve böylece kendi iyiliğini doğrulamasıdır.Anlatmaya çalıştığım bu mesele Jerzy Kosinski’nin Boyalı Kuş’unda olağanüstü bir ustalıkla anlatılır. Kitabın adı bile çok şey söylüyor, ‘Boyalı Kuş’ feda edilen ‘öteki’dir, damgalanan, baskı altına alınan, ‘lanetlenen’dir.Boyalı Kuş, yabancının, günah keçisinin, ‘öteki’nin simgesidir. Kosinski, bu meselenin iki yönünü de ustalıkla sergiler. Sürünün üyelerinden biri diğerlerine benzemiyorsa gruptan atılır, sürülür ve yok edilir. Sürüdeki herkes aynıyken, biri gelir, içlerinden birini alır, görüntüsünü değiştirir ve geri koyarsa, onun akıbeti de aynıdır. Lekh kargayı boyar, psikiyatristlerse hastalarını ağartır, öyle ki görünürde toplumun sürdüğü lekeden başka bir şey kalmaz. Ayırmanın, dışlamanın ve günah keçisi imalatının en köklü stratejisidir bu. İnsan ‘öteki’ni tümüyle yalnız bırakmak için farklılıklar arar, bulur, yaratır ve atfeder. Böylece Normal İnsan hem umutsuzluğunun, hayal kırıklığının, kızgınlığının acısını çıkartacak güvenli bir yol bulur, hem de kendine bir pay çıkarır. İnsan denen ehil hayvan kendini ancak türdeşleri arasında güvende hisseder. Bu yüzden uyum iyidir, burnunun dikine gitmek kötüdür. Emerson; "Toplum her yerde ve her bir bireyine karşı kurulu bir komplodur," der. Bireyden istenen, her şeyden önce uyumluluktur, çünkü kendi yolundan gitmek demek, toplumu çiğnemek demektir.Özgürlüğüne değer veren, kişiliğe saygı duyan hiç kimse bu koşullarda hoş karşılanmaz. Doktorun bireyi, özellikle toplumla ters düşen bireyi koruması gerektiğine inanlara nahoş gelen, günümüzde bu kuş boyamacılığının tıbbın işi olup çıkmasıdır. Kullanılan ayraçlar arasında en revaçta olanlar da psikiyatrinin boyalarıdır...Deliliğin İmalatı yazdıklarım arasında benim için özel anlamı olan kitaplarımdan, şimdi Türkçeye çevrilmesi beni gerçekten çok mutlu etti. Katkısı olan herkese teşekkür ederim.Ocak 2006, Thomas Szasz
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Deliliğin İmalatı PDF 17.51 MB İndir
Deliliğin İmalatı EPUB 19.58 MB İndir
Deliliğin İmalatı MOBİ 15.45 MB İndir
Deliliğin İmalatı ODF 16.48 MB İndir
Deliliğin İmalatı DJVU 20.61 MB İndir
Deliliğin İmalatı RAR 13.39 MB İndir
Deliliğin İmalatı ZIP 12.36 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Kitap Yorumları - (4 Yorum)


Öncelikle kitaptan beklediğimi bulamadığımı belirtmeliyim.Kitaba başlarken antipskiyatriye daha bilimsel yaklaşan bir düşünce bekliyordum ama kesinlikle öyle değil.400 sayfalık kitabın tamamında ortaçağdaki cadılık anlayışıyla bugünkü psikiyatri karşılaştırılıyor ve bunun dışında hiçbir şey yok.Yazar sürekli psikiyatriyi eleştirmiş ama olumlu yönlerinden hiç bahsetmemiştir.Günümüzde birçok insan yaşadığı hezeyanlar nedeniyle psikiyatristlere istekleriyle gitmektedirler.Antipsikiyatri konusu sadece şizofreni gibi dışarıya zararı olmayan ve tedavi etmek gibi bir durumu ve hastalık tanısı konulamayan durumlarda tartışılmalı.Örneğin yazar neredeyse psikopat ve sosyopat gibi kişilik tiplerini bile topluma serbest bırakmayı öneriyor ama öyle kişiliklerin toplumdaki zarar verdiği insanların hakkından hiç bahsetmiyor.Bunun dışında kitabın büyük bölümünde eşcinselleri savunmakla geçirmiş.Belki tanı olarak kesin birşey konulmamıştır ama toplumun istemediği bir tipse eşcinseller o toplumda yaşamamalıdır.Örneğin toplumun %90’ından fazlasının dışladığı birini zorla o topluma adapte edemezsiniz.Yazar burda da tek taraflı düşünüyor ve eşcinselleri destekliyor ama bazı kültürlerde eşcinseller istenmeyebilir.Eşcinselleri topluma bıraktığınızda halk onları doğal olarak zaten dışlayacaktır belki de…Bunun dışında kitapta bir çok noktalama yanlışı gözüme takıldı ve baskısını da çok beğendiğimi söyleyemem.Antipsikiyatriden çok ideolojik bir kitap olmuş.Antipsikiyatri alanında bilgi edinmek istiyorsanız bence Kemal Sayar gibi çok daha başarılı eserler çıkaran ve Türk olması nedeniyle de yazdıkları bizim kültürümüze ve anlayışımıza çok daha yakın olan kaliteli kitapları okumanızı tavsiye ederim…Bu kitap 422 sayfalık bir zaman kaybı bence…


diğer kitabı vahşi dil’deki nokta atışı tarzında modern hayat eleştirisini daha kapsamlı bir çalışmaya dönüştürmüş szasz. vahşi dil’in şerhi gibi ama kesinlikle ondan daha çok sabır isteyen daha nitelikli bir eser. “çarşı her şeye karşı”ya varan bir şey hissediyrsunuz okurken ki bu da okurun karşısında tamamen ütopik bir yazar olduğunu düşündürebilir. ne de olsa kökten sorgulayıcı biri var karşımızda. adı, konusu vesairesine bakıp foucault’yla karıştırmamak gerek.


Altbaşlığı “Engizisyon ve Akıl Sağlığı Hareketi Üzerine Karşılaştırmalı İnceleme” olan bu kitap, vaktiyle engizisyonun cadı, yahudi ve sair dışlanmış-ötekileştirilmişlere uyguladığı metodik işkenceyi bugün kurumsal psikiyatrinin uyguladığını muhteşem detaylar ve anekdotlarla açığa seriyor. Anti-psikiyatri akımının kuvvetli bir temsilcisi olan yazar, çağdaş psikiyatri tekniklerine ve devletin emrindeki bürokrat psikiyatristlere okkalı bir şamar atıyor. Sorgulatan, irkilten bir kitap!


Bu yıl okuduğum eserler içerisinde beni en fazla etkileyen kitaplardan biriydi diyebilirim..Dili son derece yalin,akici ve okumak için ayrica bir eğitim almanıza gerek yok;fakat çok seçenekli düşünmeniz gerekiyor.Albert Camus’un önsözüyle başlayan kitap,OrtaÇağ’da kurulan Engizisyon mahkemelerinin dini ideoloji kullanarak cadi kavramini insanlara kabul ettirdiğini;bugun ise bilimin gücü kullanılarak “deli” kavramının zihinlere dayatildiğini ikisi arasında çok çarpici benzerlikler ortaya koyarak bizlere sunuyor.Yazar, organik hastalıklarla akıl hastalıklarını birbirinden ayirt etmek için birbirinden güçlü tezler ortaya sunuyor.Örneğin Deutsch,Gregory Zillboorg gibi psikiyatristlerin Ortaçağ’da cadı ya da şeytan diye nitelendirilen insanlarin aslinda akıl hastasi olduklarını soyleyerek eskiden kalan teolojik devletlerinin cadiyi iyileştirici vaatlerinin yerini,bugun kurumsal psikiyatrinin bilimsel yontemleri çarpitarak yine akıl hastasi olarak tanımladıkları kişiler üzerindeki baskısı aldiğini çarpici bir şekilde sunuyor.Deli diye birşey olmadiğini,akıl hastalığı dediğimiz şeyin istenmeyen davranışlar bütünü olduğunu öne sürüyor..Sapmayi yaratan şeyin toplum olduğunu,sapma dediklerimizin toplumun kurallarin ihlali olduğunu gösteriyor.Böyle bakıldığında sapmanın bir davraniş bozukluğu değil diğer davraniş sahiplerinin düzenlediği bir metot olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorsunuz..Yazarın aklıma kazinan şu sözleri dikkate almaya değerdir:”Psikiyatristlerin en büyük yalanı hastayı kendinden ve toplumdan koruduğudur,çünkü bu tıp dunyasinda özerk bir alanı tekelinde tutan psikiyatristin en önemsiz özelliğidir.Ne var ki bunun vurgulanması birçok çevrede hoş karşılanmıyor”.Bütün bunlari ticari kaygı taşimayan ve sadece insanlarin kendi ruhsal durumundan rahatsiz olduklari,zorla kapatilmayi reddettikleri durumlarda onlara karşi uygun tedavi yonteminden yana olan doktorun ağzindan duymak çok ilgi çekici.Onun bu etik ve ayricaliği hakeden muhalif duruşu fikirlerine katilsak da katilmasak da dikkate değerdir.Kitabın bir başka olumlu özelliği kategorilere ayrilmiş başlıklar altında yine bu konuyla ilgili önemli düşünürlerin sözlerinin yer almasi.Sarte,T.S.Eliot,Michel Foucault,Soren Kieergaard,Dostoyevski gibi ünlü yazar ve düşünürlerin konuyla ilgili sözlerine rastlamanız mumkun…Deliliğin Tarihi,Kliniğin Doğuşu gibi eserleriyle bu konuya değinen ve çağa damgasını vuran Foucault’un yapitlariyla ilgilenenler bu kitabi mutlaka okumalılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*