Kategori:
Edebiyat
Yazar:
Jaan Kross
Yayınevi:
Olasılık Yayınları
Çarın Delisi
Tanıtım Bülteni
“İdealizm tutkusunun, Napolyon Savaşları sonrası Rus İmparatorluğu’nda geçen bu sürükleyici romanı, Jaan Kross’un dünya çapında bir romancı olduğunu gösterdi… Zamana uymayan, neredeyse unutulmuş bir ahlaki güzellik, modern ve iyi niyetli tavizlerin gücüyle boğuşuyor.”LESLEY CHAMBERLAIN, The Times Baron Timo von Bock’un, dokuz yıl hapsedildikten sonra Çar tarafından serbest bırakılması, onun dertlerini sona erdirmez: Livonya’daki mülkünde, yakın çevresine yerleştirilen polis muhbirlerinin sürekli gözetimi altında ve sonsuz bir aşağılanmaya maruz kalarak yaşamaya mahkûmdur. Timo'nun, “korunma” ihtiyacı içinde bir deli olduğu iddia edilmektedir: Her şey bir yana, Devletin zafiyetlerine ilişkin samimi bir değerlendirmesini soran bir Çarın sözüne inanan bir adamın, aklı başında olduğu söylenemez. Timo, hapisten salıverilir ve köylü sınıfından olduğu hâlde ağabeyi Jakob ile birlikte sağlam bir tahsil gören karısı Eeva’nın yanına döner. O yıldan itibaren Baron Bock’un hayatı, evinin uyanık ve dikkatli misafiri Jakob tarafından gizli bir günlüğe kaydedilir. Baron’un 1818 yılında hapsedilmesine ve sonrasında 1827 yılında serbest bırakılmasına yol açan olayları yeniden bir araya toplayan Jakob, Çarın delisini çevreleyen gizemlere yavaş yavaş ışık tutuyor. Timo’nun deliliği gerçek midir? Onu hapse attıran yakın arkadaşı Çar I. Aleksandr ile Baron arasındaki gizli anlayış neydi? ÇARIN DELİSİ’nde kronolojiyi ve bakış açılarını maharetle dokuyan Jaan Kross, Napolyon Savaşları sonrası Rusya’da ayakta kalabilmiş bu tarihî şahsiyetleri çevreleyen entrika unsurlarını işleyerek muhteşem zenginlikte ve sürükleyici bir anlatım ortaya koyuyor. ÇARIN DELİSİ, Fransa’nın En İyi Yabancı Kitap Ödülünü Kazandı.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Farklı kültürlere ve coğrafyalara ilgi duyan bir insan olarak kitabın konusunu okuduğumda ve olayların Rus İmparatorluğu altındaki Estonya’da geçtiğini öğrendiğimde kitabı almak istedim. Yayınevi dolayısıyla şüphe etsem de kitabın çevirisi, kağıt kalitesi, baskısı birkaç ufak hata dışında gayet iyiydi. Kitaptaki kahramanların hepsi gerçek ve yazar bu gerçek kişilerin başından geçenlerden kurgulamış romanı. Timo von Bock bize unutulmuş erdemleri hatırlatıyor: Bazen söz verenler, söz isteyenlerden daha sadıktır sözlerine.
Okuması son derece zor bir kitap, anlatılanları anlayıp, kitabın içine girmek çok zor.
Benzer Kitaplar
Charles Baudelaire
Langston Hughes
Ölene Kadar
Nerede Eski Eşkiyalar
Lübnanlı Corci Şahin Atiyye ve Şiirleri
Fikirleri ve Mücadelesiyle
Klasik ve Çağdaş Dönem Fıkıh Metinleri
Dişi Aslanın İtirafı
Kısmetse Olur
Konuşan Kadınlar
Kıyamet Meleği 19
Yani…
Arka Pencere Kısa Dalga Podcast Metinleri
Öyle ya da Böyle “Bir Şekilde Hayattayız”
Gayatri C. Spivak ile Söyleşiler Yapısöküm Postkolonyalizm Madunluk