Kategori:
Felsefe-Düşünce
Yazar:
Leonhard Reinisch
Yayınevi:
Kale Yayınları
Bilginin Sınırları
- çevirmen: Medeni Beyaztaş
- Yayın Tarihi: 03.03.2006
- ISBN: 9789944903004
- Dil: TÜRKÇE
- Sayfa Sayısı: 120
- Cilt Tipi: Karton Kapak
- Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
- Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Elinizdeki bu kitap sizi uluslararası şöhrete sahip bilim adamlarının düşünen her insanı heyecanlandıran temel bir mesele hakkındaki tartışmalarına katılmaya davet ediyor. Bu mesele bilginin, bilmenin bir sınırı olup olmadığıdır. Bu kitapta hem insan zihninin bilme kapasitesi hem de tecrübî bilimlerin bilgi edinebilme imkânları tetkik edilmektedir.Günümüzde bilimin akıllara hayranlık veren keşif ve icadda bulunması insanlığın eski rüyasını yani insan bilgisinin sınırı bulunmadığı fikrini yeniden canlandırmış görünmektedir. Bu sebeple bu konuda en ehil kişilerin yani bilim adamı ve araştırmacıların fikirlerine müracaat etmek hayli önemli olacaktır.Kitapta yer alan yedi makalede tanınmış bilim adamları kendi bilim şubelerinde bilmenin bir sınırı olup olmadığını varsa bunların neler olduğu hakkında görüşlerini ortaya koyuyor.Bilgi nazariyesi açısından konuyu Wolfgan Stegmüller ele almaktadır. Fizik bilimi ile alakalı olarak Hermann Bondi, biyoloji alanında ise Adolf Portmann söz almaktadır. Alexander Mitscherlich konuyu psikoloji, René König ise sosyoloji açısından tetkik etmektedir. Son iki makalede ise Karl Löwith meseleyi felsefi bilgi, Joseph Maria Bochénski bilim-inanç ilişkisi ekseninde incelemektedir.Kitapta yer alan makaleler konuyu asla sulandırmadan ve populize etmeden tam bir bilimsellik gayesi içinde ele almaktadır.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
ince bir kitap ama bilgi meselesiyle ilgili okunması gerekiyor.
Kitabın çevirisi biraz değil. Çok ağır. (en azından bana göre) Örnek vermek gerekirse: “…(ikinci sayfadan) Yani bir bilim içinde doğru olarak kabul edilen, sınırlı sayıda mebde ve mütearifelerden mantıken istidlal edilmelidir….. (Rastgeele açtığım bir sayfasdan ilk okuduğum cümle): Lakin inançameliyesinde benim ‘dini faraziye’ olarak tesmiye ettiğim bir husus bulunmaktadır. Dini faraziye insanın bütün tecrübelerini muhatab alan külli bir faraziyedir. Bu faraziye insanın sadece müşahhas vakıalara dair tecrübelerini değil aynı zamanda ahlaki ve estetiktecrübelerini izah etmektedir… Şimdilik sözlüğe bakmaktan sıkıldığım için ara verdim. diğer kitaplarım bittiğinde tekrar başlayabilirim..
kitap gerçekten güzel. Ancak çeviris bana göre biraz sorunlu. Kitap Türkçeye çevirisi yapılmış ancak kullanılan kelimeler gündelik hayatta kullandığımız kelimelerden birazcık uzakarapça kökenli kelimeler. O yüzden okurken bazen sözlüğe bakmak durumunda kaldım. Çeviri yapılırken daha gündelik hayatta kullandığımız kelimeler kullanılsa daha iyi olurdu. Bir kaç örnek vereyim. “nazariye=teori,kuram” “faraziye=varsayım” “saik=sebep” bu şekilde çok fazla kelime var. Sizde kitabı okurken benim gibi T.D.K.’nin web sitesini kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Konu olarak gerçekten güzel ve popilize edilmemiş.
Benzer Kitaplar
İnkılabın Felsefesi
İlm-i Ahvalir’r-Ruh (Psikoloji)
Siyaset Felsefesi Tarihi
Felsefenin Kökeni ve Geleceği
Metafizik İçlenmeler Doğaüstü Bilgi
Felsefe Tarihi 4 (Karton Kapak)
Felsefe Tarihi 4 (Ciltli)
İnsan Nedir? Teistik Materyalizmin İmkanı
Benlik Bireysellik, Yaşam ve Ölüme Dair Antik ve Modern Görüşler
Faydacılık Tarihi
Klasik Faydacılık (Utilitarianism)
Feminist Söylemde Yeni Bir Bakış: Judith Butler
Politika Felsefesi Üzerine Dersler
Bilgi Felsefesi Nedir?
Muhasebe Zamanı / Yeniden Düşünmek