Hepimiz telaşlardayız. Neredeyse gölgemiz bile bizi takip edemeyecek. O kadar yani! Üstelik çetele tutar gibi yaşıyoruz. Kaç yere gittik, ne kadar çok şey yaptık, kaç kişi tanıyoruz, ne kadar çok şeye sahibiz, ne kadar kazanıyoruz? Ardı arkası kesilmeyen bir “KAÇ”lar silsilesi içerisindeyiz. Oysa tam da bunu yaparken hayatın kendisini “KAÇ”ırıyoruz... Hayatla rekabet halinde sürdürülen bir yaşamda ne kadar yol kat edersek edelim, gidebildiğimiz mesafenin topu topu 40 santim olduğunu unutuyoruz: Beynimizden kalbimize kadar olan mesafe, sadece 40 santim… Mucizeden bahsedenleri belli belirsiz, bıyık altından gülümseyerek dinliyoruz. Oysa bilmiyor muyuz ki bizler birer mucizeyiz.Öyle geniş bir ufuk ve öyle sonsuz olasılıklar var ki aklımızın alabileceği “KAÇ”lardan değiller .Aysim Altay’ın yeni kitabı 40 Santim… Elma Y ayınevinden yepyeni bir kitap daha… Keyifli Okumalar …
2002 yılında sevgili Can, hocam Aysim Altay ile sizin tanıştırmalıyım diyeli koskoca 18 yıl geçmiş üzerinden. Hani bazen karşılaşır karşılaşmaz yüreğiniz ısınıverir, sanki uzun yıllardır tanıyorsunuz gibi hissedersiniz bizim de öyle oldu. Zaman zaman görüşmesek de yüreğimizin sıcaklığı hep aynı. Uzun zamandır bekliyordum bu kitabı. Çıkar çıkmaz aldım ve dün başladım okumaya. Ne tesadüf şu an Hayatlarımız farklı bir şekilde akarken sanki kitap şu an için yazılmış gibi.
Kendi sözcükleriyle diyor ki satırlar arasında: “Yaşamlarımızda yaptığımız gezilerin, yolculukların kitabı. Belki de en güzel yolculuğun, kendimize yolculuğun kitabı. Bırakın sözcükler götürsün sizi ve sarsın ruhunuzu. Pusulalarımızı sevgiye ayarlayıp, özümüze doğru yol aldığımızda mutluluk reçetelerini yazalım ki gönül pencerelerimizin açık olduğu günler olsun da gönüller bir araya keyifle gelsin. Sevgili Aysim yolun hep açık olsun…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
2002 yılında sevgili Can, hocam Aysim Altay ile sizin tanıştırmalıyım diyeli koskoca 18 yıl geçmiş üzerinden. Hani bazen karşılaşır karşılaşmaz yüreğiniz ısınıverir, sanki uzun yıllardır tanıyorsunuz gibi hissedersiniz bizim de öyle oldu. Zaman zaman görüşmesek de yüreğimizin sıcaklığı hep aynı. Uzun zamandır bekliyordum bu kitabı. Çıkar çıkmaz aldım ve dün başladım okumaya. Ne tesadüf şu an Hayatlarımız farklı bir şekilde akarken sanki kitap şu an için yazılmış gibi.
Kendi sözcükleriyle diyor ki satırlar arasında: “Yaşamlarımızda yaptığımız gezilerin, yolculukların kitabı. Belki de en güzel yolculuğun, kendimize yolculuğun kitabı. Bırakın sözcükler götürsün sizi ve sarsın ruhunuzu. Pusulalarımızı sevgiye ayarlayıp, özümüze doğru yol aldığımızda mutluluk reçetelerini yazalım ki gönül pencerelerimizin açık olduğu günler olsun da gönüller bir araya keyifle gelsin. Sevgili Aysim yolun hep açık olsun…