"Yayla" toplumcu gerçekçi bir roman. Morsay yaylasındaki köylülerin hayatını, gelenek göreneklerini, zor koşullar altındaki hayat mücadelelerini somut gözlemle yansıtırken, bu toplumsal çevrede onları, kaynaşmaya çalışan bürokratları, aydınları, öğrencileri, yozlaşmış, kasaba memurlarının ve insanlarını da gerçekçi bir gözlemle sergiler.
yayla hayatının zorluklarını ve güzelliklerini anlatan güzel bir kitap inanın okudukça kendinizi romanın bir kahramanı gibi hissediyorsunuz ama ben zaten tam bir fakir baykurt fanatiğiyim gene büyük üstadın döktürdüğü bir roman bence
Fakir Baykurt’un fazla öne çıkmayan ancak en sevimli romanlarından (yoksa büyük hikaye mi?) birisi. Köygöçürende olduğu gibi yine üniversite çevresinden akademisyenlerin köyle ve köylüyle ilişkilerinin ironisi yapılıyor. Diğer yapıtlarının aksine “Yayla” köy gerçeğini daha aydınlık bir atmosferde ele alıyor. Evet, yoksunluk ve yoksulluk yine en önde, ancak hava karanlık ve puslu değil. Baykurtu tam olarak anlamak için Yayla okunmalı.
Okudum en güzel romanlardan birisi. Hikaye gibi değil yaşananlar birebir gerçek hissini yaşıyorsunuz. Çay içmek için jipi kullanan ama hasta bir köylü kıza gelince bürokrasiye giren hoca beye kızıyorsunuz, Gülcan’a hastane ararken artık bir hastane bulunsun diyor insan. Ve gerçekten etkileyici, karakterler gerçek gibi Çakır Hasan’ın şimdi kavalını çaldığını bile düşünebilirsiniz kitabı okuduktan sonra.
Kendinizi olayın içinde hissedebileceğiniz bir tarzda üsluba sahip Fakir Baykurt. Tasvirleri ve konuyu örmesi çok etkileyici. Herkese tavsiye ederim, eminim ki memnun kalacaksınız.
Fakirt Baykurt, Köy Enstitüsü kökenli yazarlarımızdan olmanın bütün özelliklerini taşıyor. Bütün eserlerinde olduğu gibi Bu kitapda da çok akıcı ve sade bir anlatım var. Kitaptaki betimlemeler, okuyucuyu olayların yaşandığı ortama götürüyor. Bir anlamda okuyucu okumakla kalmıyor, olayları bizzat yaşıyor. Hiç sıkılmadan ve elinizden bırakmadan bir solukta okuyacağınız bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
yayla hayatının zorluklarını ve güzelliklerini anlatan güzel bir kitap inanın okudukça kendinizi romanın bir kahramanı gibi hissediyorsunuz ama ben zaten tam bir fakir baykurt fanatiğiyim gene büyük üstadın döktürdüğü bir roman bence
Fakir Baykurt’un fazla öne çıkmayan ancak en sevimli romanlarından (yoksa büyük hikaye mi?) birisi. Köygöçürende olduğu gibi yine üniversite çevresinden akademisyenlerin köyle ve köylüyle ilişkilerinin ironisi yapılıyor. Diğer yapıtlarının aksine “Yayla” köy gerçeğini daha aydınlık bir atmosferde ele alıyor. Evet, yoksunluk ve yoksulluk yine en önde, ancak hava karanlık ve puslu değil. Baykurtu tam olarak anlamak için Yayla okunmalı.
Okudum en güzel romanlardan birisi. Hikaye gibi değil yaşananlar birebir gerçek hissini yaşıyorsunuz. Çay içmek için jipi kullanan ama hasta bir köylü kıza gelince bürokrasiye giren hoca beye kızıyorsunuz, Gülcan’a hastane ararken artık bir hastane bulunsun diyor insan. Ve gerçekten etkileyici, karakterler gerçek gibi Çakır Hasan’ın şimdi kavalını çaldığını bile düşünebilirsiniz kitabı okuduktan sonra.
Kendinizi olayın içinde hissedebileceğiniz bir tarzda üsluba sahip Fakir Baykurt. Tasvirleri ve konuyu örmesi çok etkileyici. Herkese tavsiye ederim, eminim ki memnun kalacaksınız.
Fakirt Baykurt, Köy Enstitüsü kökenli yazarlarımızdan olmanın bütün özelliklerini taşıyor. Bütün eserlerinde olduğu gibi Bu kitapda da çok akıcı ve sade bir anlatım var. Kitaptaki betimlemeler, okuyucuyu olayların yaşandığı ortama götürüyor. Bir anlamda okuyucu okumakla kalmıyor, olayları bizzat yaşıyor. Hiç sıkılmadan ve elinizden bırakmadan bir solukta okuyacağınız bir kitap.