"İnsanın umutlu olması ne güzel!.. Türkçe isimlerini bilmediğim iki çiçek ektim üç yıl öncesi karşıki çitin dibine. Çiçekçinin verdiği malûmata göre Türk çiçekleriymiş; Türkiye'den getiriliyormuş. Yerden yarım metre kadar yüksek, eğreltileri hatırlatan koyu yeşil yaprakları arasındaki dalların ucunda zurna biçiminde çiçekleri pembemsi kızıl. Bahçemin en güzel bir yerine ektim. Geçen yılın yazı ilk kez çiçeklendiler. Çiçeğin ismini öğrenirim diye tanıdıklara sordum soruşturdum; bilen bir kimse çıkmadı. Nihayet kütüphanede çiçek kitapları arasında latince ismini buldum: incarvillea delavayi burada Gloxinia denen çiçeğin benzeri. Ama ismi önemsiz. Çiçekler Türk çiçeği; bu yetiyor bana. Yaz boyu her akşam suladım, üzerlerine eğilerek okşadım; okşarken, akrabayız, kardeşiz diye fısıldadım bile çiçeklere."
Yansılar serisi Dağcı’nın seksenli yıllarda yazdığı günlüklerden müteşekkil. Sürgünde yok edilmeye çalışılan bir toplum olan Kırım Tatarlarının milli hafızası sayılabilecek olan Cengiz Dağcı, ülkesinden binlerce km uzakta, Londra’da yaşadıklarından bahsederken, sık sık geri dönüşlerle de Kırım yıllarına gitmektedir. Dağcı’nın kitaplarına aşina olanların mutlaka okuması gereken bir seri olduğu kanaatindeyim.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
cengiz dağcının insanı sıkmayan üslubu ile kırım kültürünü ve özlemini buram buram insna ruhuna işleyen gzel bir eseri.
Kırım Tatarlarının acılarının anlatıldığı başlangıç kitabı. Okunmasını tavsiye ederim.
Yansılar serisi Dağcı’nın seksenli yıllarda yazdığı günlüklerden müteşekkil. Sürgünde yok edilmeye çalışılan bir toplum olan Kırım Tatarlarının milli hafızası sayılabilecek olan Cengiz Dağcı, ülkesinden binlerce km uzakta, Londra’da yaşadıklarından bahsederken, sık sık geri dönüşlerle de Kırım yıllarına gitmektedir. Dağcı’nın kitaplarına aşina olanların mutlaka okuması gereken bir seri olduğu kanaatindeyim.