Bir yanda, siyah ve beyaz günlerden oluşan, gri dünyasına hapsolmuş, yalnız bir kadın... Diğer yanda “Biliyor musunuz? Ben yaşlandığımı da aynalardan değil, gittikçe benden uzaklaşan erkeklerin gözlerinden anladım.” diye dertlerini paylaştığı, tanımadığı o Ekimdost’u ve “... sen kozanın içine kapanmış bir ipek böceğisin. Bir kelebeğe dönüşmek için, yalnızca bir hamleye ihtiyacın var. Küçücük bir zorlamayla, o kozanın duvarını kırıp bütün görkeminle aydınlığa çıkabileceksin ve kelebeğin kanatlarındaki renkler gözlerine yansıdığında, dünyayı daha aydınlık göreceksin, dudaklarının alı daha bir belirgin olacak...” diye onu cesaretlendiren bir adam... Kadının, dört duvar arasına sıkışıp kalan hayatını renklendirebilmesi için, diğer renkleri de keşfetmesine acaba hangisi yardımcı olabilecek?
Kendimi çok yalnız ve zavallı hissettiğim bi günde bulmuştum bu kitabı. Garip bi sürükleyiciliği var. Derinlerdeki duygularınızı bulup konuşturuyor adeta. Güzel bir öyküsü var diyemem. Ama içinizdeki acıya dokunacak, daha bi histerik hale getirecek sizi. bittiğinde ağlamak isteyeceksiniz.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kendimi çok yalnız ve zavallı hissettiğim bi günde bulmuştum bu kitabı. Garip bi sürükleyiciliği var. Derinlerdeki duygularınızı bulup konuşturuyor adeta. Güzel bir öyküsü var diyemem. Ama içinizdeki acıya dokunacak, daha bi histerik hale getirecek sizi. bittiğinde ağlamak isteyeceksiniz.