Ülke yönetimindeki başarılar altın harflerle, başarısızlıklar kara harflerle yazılır tarihe. Hukukun askıya alındığı kara dönemler, kara leke olarak kalır ki asla silemezsiniz. Yıllar sonrası ulaşıp, birden hızlandırılmış adımlarla geri gitmeler. Bir zamanlar gururla takılan apoletlere bulaşan kan. Azmedenler, azmettirilenler ve heba edilen gençlik. Kırılan kalemler, susturulan aydınlar. Hiçbirisi unutulmadı…Var olduğu söylenen demokrasi, varlığı belirsiz yok olan özgürlükler… Suçsuz havada sallanırken, boynunda urgan ve boğazında tıkılmış kalmış bir hayat. Kimi kısa, kimi uzun yaşanmışlık…Bir avuç insandırlar, geçmişlerini ve geleceklerini birilerinin avucuna sıkıştırıp göç eden. Sandalyeye tekmeyi vuran kırılası ayaklar…Sıradan bir aşk hikâyesi değildir yaşanan, birbirini seven iki gencin ülkeyi mi, kendilerini mi düşünmeleri gerektiği konusunda yaşadığı ikilemin olası hüzünlü sonu, olası darbenin hayal gücü ürünü… İyi ki’ler vardır hayatımızda, bir de umutlar sonsuza kadar doğacak demokrasi güneşi, refah ve insanların birbirini sevdiği…Bir darbe yalnızca var olan hükümetin sırtına inmez. Kalpleri, şuurları, umutları, geleceği darp eder. Gelecek, geçmişin omuzlarında yükselirken kan ile kayganlaşan güvensizlik zuhur eder. Yine de silahların fikre hükmü yoktur. Hafızaya hükmü yoktur, unutturamaz. Hayalin ışıklarını silahların karanlığı gölgeleyemez. Darbı meseldir. Evvelini bildiğiniz acı, darp edilmiş şuurla ebede intikal eder. Tarih uyumaz. Gün olur, tank sesleriyle perde yeniden iner.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Sürükleyici bir hikayesi var. tavsiye ederim