...Çingene, havada avucu açık duran elini işaret ediyor, sanki el, orada bulunmayan birine aitmiş gibi: "Bu el...bu kadın bir katil... Cinayet işleyecek...bir erkeği..." Neon ışığı çakıp duruyor Jülide'nin ellerinde: "Bir katilin elleri..." Genzinde korkunun kokusu... Aslında hem korkunç hem komik bir düştü. En komiği de kendi tepkisi. Falcı kıza kahkahayı basacağı yerde "Kimi?" diye sordu çünkü. Garip... Peki birisini öldürme hakkı verilse kimi öldürür? Acılı bir gülümseyiş beliriyor yüzünde: O kadar çok ki......Birden aynada kendi yüzünü göremediğini fark etti Jülide. Yalnızca saçları vardı. Çenesini kaldırdı, boynunu uzattı; ama yine görünmedi gözleri, kaşları, dudakları, burnu, kulakları. Sanki Jülide'nin yüzünü ele geçirmişti kelebek. Ellerini yüzüne götürdü bu kez; aynadaki kelebeğin üzerine de pençe gibi kalın kemikli iki el çöktü aynı anda, parmak uçlarından ince ince kan sızan iki kalın kemikli el...
Doğrusunu isterseniz nasıl anlatacağımı bilmiyorum.Özellikle -nasıl- kelimesini kullandım,çünki;kitap bende hayal kırıklığı yarattı.Bir tarafta ödül almış bir eser ve yazarı,bir tarafta okuduğu kitap sayısı henüz 2000 lerde olan ben!Ne yalan söyliyeyim; AN-LA-MA-DIM.. Öyküler o kadar sıktı ki beni,belkide çoğu zaman öykülerden koptum ve anlıyamadım.Tamam anlıyorum,haddimi aşıyorum,benim gibi sıradan bir okuyucu böyle ödül almış bir eseri nasılda acımasızca eleştiriyor?diyebilirsiniz.İlk düşüncememde iki seçenek geliyor aklıma;1)Bugüne kadar yaptığım yüksek tahsil,mühendisliğim,2000 e yakın kitap okyuşum,4 dil biliyor olmam BOŞUNAYMIŞ. Ya da, 2)Bu ülkedeki ödüllerin anlaşılamayan eserlere verilmiş olması ilginç bir tesadüf!
Zeynep Aliye ‘Vahşi Kelebek’le toplumun temel sorunsallarının üstüne gidiyor.Cinsellik gibi mayınlı bir alanda yazarın işi çok zor.Ucu açık öyküler. Yoğun bir şiddet. Birden patlayan tokatlar. Kanayan yaralar. Bu karmaşada kendilerine bir kapı ve aynı zamanda cinsel bir yol arayanlar, yaşam bulmak isteyenler. Değişik bir şeyler okumak isteyenlere…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Doğrusunu isterseniz nasıl anlatacağımı bilmiyorum.Özellikle -nasıl- kelimesini kullandım,çünki;kitap bende hayal kırıklığı yarattı.Bir tarafta ödül almış bir eser ve yazarı,bir tarafta okuduğu kitap sayısı henüz 2000 lerde olan ben!Ne yalan söyliyeyim; AN-LA-MA-DIM.. Öyküler o kadar sıktı ki beni,belkide çoğu zaman öykülerden koptum ve anlıyamadım.Tamam anlıyorum,haddimi aşıyorum,benim gibi sıradan bir okuyucu böyle ödül almış bir eseri nasılda acımasızca eleştiriyor?diyebilirsiniz.İlk düşüncememde iki seçenek geliyor aklıma;1)Bugüne kadar yaptığım yüksek tahsil,mühendisliğim,2000 e yakın kitap okyuşum,4 dil biliyor olmam BOŞUNAYMIŞ. Ya da, 2)Bu ülkedeki ödüllerin anlaşılamayan eserlere verilmiş olması ilginç bir tesadüf!
Zeynep Aliye ‘Vahşi Kelebek’le toplumun temel sorunsallarının üstüne gidiyor.Cinsellik gibi mayınlı bir alanda yazarın işi çok zor.Ucu açık öyküler. Yoğun bir şiddet. Birden patlayan tokatlar. Kanayan yaralar. Bu karmaşada kendilerine bir kapı ve aynı zamanda cinsel bir yol arayanlar, yaşam bulmak isteyenler. Değişik bir şeyler okumak isteyenlere…