“Ben de yalnızım; gel kahve içelim.Sen oradan yudumla, ben hissederim...” Üzdüler seni değil mi, kırdılar, canını sıktılar. Bırakıp gitmek istedin ne varsa, “Allah belasını versin” dediğin zamanlar oldu mutlaka. Gözyaşın aktı, annenin öpmeye kıyamadığı yanaklarına.Çıkmak istemedin evden bazen, sarılıp yastığa kimsede hissedemediğin “sıcaklığı” aradın yatağında. Üstüne üstüne geldiler, anlamını yitirdi sevdiğin ne varsa.Yaklaş bir şey söyleyeceğim kulağına; boş ver, aptal onlar halden anlamazlar.Sen iyi bak kendine. Dikkat et yemene içmene; sıkı giyin, çorapsız basma yere.Gördün işte kimsen yok senden başka. İçindeki çocuğun ellerini hiç bırakma ve sımsıkı tutun inandıklarına. “Tabii bir de kendini bir şey sananlar var.“Şey” ne demek peki?Hiçbir şey!İsimsiz, tanımsız, anlamsız!Sıfırın, “sözelci” olanı!”
yazarın ilk kitabı anlatım tarzı ,duygulara dokunuşu,sanki yanınınzadaymışçasına bir yakınlık hissi kısa zamanda okumanızı sağlıyor. yazarın diğer kitaplarını takipte kalacağım
Güzel, okunabilecek, okurken insanı ruhen rahatlatabilecek bir kitap. Fakat kitabın insanı okumaya iten anlatımı, kitabın sonuna doğru insanı sıkabiliyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
bazı bölümlerde okuyucuyla empati kuruyor.
yazarın ilk kitabı anlatım tarzı ,duygulara dokunuşu,sanki yanınınzadaymışçasına bir yakınlık hissi kısa zamanda okumanızı sağlıyor. yazarın diğer kitaplarını takipte kalacağım
Yazım tarzı farklı. Kitabı okurken yazarla konuşuyormuş hissine kapıldım. Yalnız olmadığımı anladım..
Güzel, okunabilecek, okurken insanı ruhen rahatlatabilecek bir kitap. Fakat kitabın insanı okumaya iten anlatımı, kitabın sonuna doğru insanı sıkabiliyor.
adı ile etkiliyor başlangıçta. okuyunca altını çizmelik çok detay buluyorsunuz. mutlaka okunmalı.