Sultanın Silahları II. Abdülhamid Dönemi Savunma Sanayii ve Silah Teknolojisi
Tanıtım Bülteni
On dokuzuncu yüzyılda baş döndürücü bir hızla gelişen global silah teknolojisi dünya ülkeleri arasında yaşanan askerî rekabetin bir sonucuydu. En etkili silahlara sahip olmanın savaşı kazanmadaki etkisini artırması, kendisi de bölgesel bir güç olan Osmanlı Devleti’ni yakından ilgilendirmiş ve yeni silah teknolojileri geliştiği bölge ile eş zamanlı olarak yöneticilerce tedarik edilmişti. Bu kitap; büyük oranda bugünkü şeklini alan silah ve mühimmatın gelişim sürecini ele almakla birlikte Osmanlı Devleti’nin I. Cihan Harbi öncesinde yeni silah teknolojilerine ne oranda sahip olduğunu açıklamayı denemektedir. Bunun yanında kitap, teknolojiyi ithal etmek yanında bu silahları içeride üretmenin yollarını da arayan Osmanlı harp sanayii tecrübesini konu edinmektedir. Türkiye’nin bugünkü savunma sanayii serüvenini anlamak için bu çaba oldukça önemlidir; çünkü Sultan II. Abdülhamid dönemi harp sanayiinde kamuya ait önemli teşebbüsler hayata geçirilmiş, kurulan veya modernize edilen fabrikalar ve yıllar içinde elde edilen tecrübeler hem Cihan Harbi ve Millî Mücadele’de hayati başarıların kazanılmasına hem de sonraki yıllarda askerî sanayiye ait önemli işletmelerin ortaya çıkışına hizmet etmiştir. Türkiye’de bugün önemli kazanımların olduğu savunma sanayiinin mebdesi olan bu dönemdeki tecrübeleri anlamak bugünü idrak etmek ve daha önemlisi geleceği planlamak için elzemdir.
Sadece Sultan Abdülhamid Dönem’nin harp sanayisi değil Osmanlı cenahında uzun 19’uncu yüzyılın bir askeri panaromasını da sunan oldukça başarılı bir çalışma. Arşiv belgelerine de istinat etmesi yazarın konuyla ilgili tespitlerini destekler mahiyette. Emeğine sağlık.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Savunma sanayi tarihi açısından oldukça verimli
Bu kadar güzel anlatılamazdı.Emeğinize sağlık..
II. Abdülhamid devri kara harp sanayi yenileşme hareketleri konusunda çağdaş yaklaşımların bulunduğu akademik düzeyli bir eser
Sadece Sultan Abdülhamid Dönem’nin harp sanayisi değil Osmanlı cenahında uzun 19’uncu yüzyılın bir askeri panaromasını da sunan oldukça başarılı bir çalışma. Arşiv belgelerine de istinat etmesi yazarın konuyla ilgili tespitlerini destekler mahiyette. Emeğine sağlık.