BARUCH SPİNOZA (Benedict Spinoza ya da de Spinoza, ya da Despinoza) 24 Kasım 1632’de Amsterdam’da doğdu. Hollanda’ya on altıncı yüzyılın kapanışına doğru göç eden Portekizli Yahudi bir aileden geliyordu. Spinoza Amsterdam Yahudi topluluğu içinde Yahudi geleneklere göre yetiştirildi. Doğal dilinin İspanyolca olmasına karşın (ayrıca çok küçük bir yaşta Portekizce’yi de öğrenmişti), erken eğitimi doğal olarak Eski Ahit ve Talmud’un öğrenilmesi biçimini aldı. Latince’nin ilkelerini bir Alman’dan öğrendi, bu dil üzerine çalışmasını bir Hıristiyan olan Francis Van den Ende ile sürdürdü; ve yine onun eğitimi altında matematik ve Kartezyen felsefe üzerine de çalıştı.
Kısa ve tatlı bir girişten sonra filozofun töz,sonsuzluk gibi konularda tanıtlamaları verilmiş, buralar pür dikkat okununca anlaşılmayacak hiçbir şey yok. Tek tözün filozofu Spinoza. Compleston hiçbir şeyi dışarda bırakmayacak şekilde anlatıyor ve selefi Descartes ile karşılaştırıyor. Dili ağır değil. Düşünmeden alınır.
Hegel şöyle diyor:”Felsefeci olmak için Spinozacı olmalısınız. Spinozacı değilseniz felsefeci de olamazsınız.” Spinoza bu kadar önemlidir. öyle ki onun kadar tutarlı ve içine dönük sistem yaratan filozof olmamıştır denilebilir. Copleston’un geniş felsefe tarihi serisinde bence en önemli yeri alıyor. Biyografisini okuduğunuzda ne denli dediklerine uygun yaşayan bir insan olduğunu göreceksiniz. Russell’ın dediği gibi o filozofların en sevimlisidir.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Kısa ve tatlı bir girişten sonra filozofun töz,sonsuzluk gibi konularda tanıtlamaları verilmiş, buralar pür dikkat okununca anlaşılmayacak hiçbir şey yok. Tek tözün filozofu Spinoza. Compleston hiçbir şeyi dışarda bırakmayacak şekilde anlatıyor ve selefi Descartes ile karşılaştırıyor. Dili ağır değil. Düşünmeden alınır.
Hegel şöyle diyor:”Felsefeci olmak için Spinozacı olmalısınız. Spinozacı değilseniz felsefeci de olamazsınız.” Spinoza bu kadar önemlidir. öyle ki onun kadar tutarlı ve içine dönük sistem yaratan filozof olmamıştır denilebilir. Copleston’un geniş felsefe tarihi serisinde bence en önemli yeri alıyor. Biyografisini okuduğunuzda ne denli dediklerine uygun yaşayan bir insan olduğunu göreceksiniz. Russell’ın dediği gibi o filozofların en sevimlisidir.