Türkiye, büyük bir dönüşümün arifesinde. Hem dünya, hem Türkiye değişiyor, ama ülkenin resmi kurumları, yasaları, kadroları çok az ve çok yavaş değişiyor. Bu da bir zamandışı'lık sorunu yaratıyor. Zamana uyum sağlayamayan Türkiye, aşamadığı çelişkilerle geriliyor, bunalıyor. Yaşanan sistem bunalımı, birçok kavramın yeniden tanımlanmasını, birçok kurumun ciddi biçimde sorgulanmasını gerektiriyor. Siyasetini Arayan Ülke de işte bunu yapıyor. Bu kitabında Doğu Ergil, 'demokrasi'yi değil, 'nasıl demokrasi'yi; 'devlet'i değil 'nasıl devlet'i; 'biz'i değil, 'hepimiz'i siyasetin öznesi olarak tartışıyor, sorguluyor. Dünya pratiğinden yola çıkıyor ve Türkiye özeline taşıdığı teoriyi özgün çözümlemelere dönüştürüyor. Bu çözümlemeler, aynı zamanda Türkiye'nin acilen gereksinim duyduğu yeni yapılanmanın doğrultusunu da işaret ediyor.
Doğu Ergil bir kitap yazmış.Siyasetini arıyormuş bu ülke.Bunun farkında olan var mı?Yoksa Doğu Ergil misiyaset arattırıyor.Emin olamadım.Genel Kültür olarak faydanılacak bir kitap olmuş.Şu sözüne bakınız;”Resmi eğitimin yücelttiği Türk.” Güzel anladık.Bu sözü birileri sevmiyor.Bir bilim adamı olmuş,üniversitededers veren bir öğretim üyesinin sözü bu olabilir mi?Bu kitap mutlak okunmalıdır.Aslında Doğu Ergil’in söylemekistediği,”siyasetini arayan ülke”, değil “Tarih yeniden yazılıyor olacaktı.”Herhalde.
Doğu ergil hocanın bilimsel olarak siyeset,ideoloji,çaşitli akımları yarattığı etkileri bilimsel dille ele aldığı eser.Okurken üzerinde çok düşüneceksiniz ve ufkunuzu geliştirecek.
Kitap devletlerin ideolojilerini,kuruluş felsefelerini,devletlerin neden kurulduklarını anlamak için gayet faydalı.Mesela etkilendiğim kısımlarından birinde Avrupa’ya gelen demokrasinin burjuva kesiminin feodal başlarına isyanıyla gayet sancılı geldiğini;biz de ise bürokrat kesimin çok da çabalamadan(yani daha doğru dürüst bir burjuvajiye bile sahip değilken) cumhuriyeti ilanı ve ardından demokrasiye geçiş denemelerimizin pek de sağlıklı olmamasını demokrasi olgusunu Batı’dan ihraç etmemiz ve sürecin doğal merhalelerinden geçmemişliğimize bağlıyor.Kitaba biraz konsantre olabilirseniz çok şeyler öğrenebilirsiniz.
Susurluk’tan Sincan’a 2000 öncesini irdeleyen kitap insan hakları , şiddet , milliyetçilik , fanatizm gibi çeşitli konuları kendi dünya görüşü paralelinde ele almış. Kitaptan en çok aklımda kalan pasaj eski bir bakanın çocukluğunda kuzusunun kesilmesi yüzünden travma geçirip bunu unutmayarak 50 yıl sonra bu yüzden intihara kalkışması. Çocuklarımızı kimlere emanet etmişiz …
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
kürt sorununa bu kitabında belkide ilk defa parmak basan adam doğu ergil bu açıdan kıymetli
Doğu Ergil bir kitap yazmış.Siyasetini arıyormuş bu ülke.Bunun farkında olan var mı?Yoksa Doğu Ergil misiyaset arattırıyor.Emin olamadım.Genel Kültür olarak faydanılacak bir kitap olmuş.Şu sözüne bakınız;”Resmi eğitimin yücelttiği Türk.” Güzel anladık.Bu sözü birileri sevmiyor.Bir bilim adamı olmuş,üniversitededers veren bir öğretim üyesinin sözü bu olabilir mi?Bu kitap mutlak okunmalıdır.Aslında Doğu Ergil’in söylemekistediği,”siyasetini arayan ülke”, değil “Tarih yeniden yazılıyor olacaktı.”Herhalde.
Doğu ergil hocanın bilimsel olarak siyeset,ideoloji,çaşitli akımları yarattığı etkileri bilimsel dille ele aldığı eser.Okurken üzerinde çok düşüneceksiniz ve ufkunuzu geliştirecek.
Kitap devletlerin ideolojilerini,kuruluş felsefelerini,devletlerin neden kurulduklarını anlamak için gayet faydalı.Mesela etkilendiğim kısımlarından birinde Avrupa’ya gelen demokrasinin burjuva kesiminin feodal başlarına isyanıyla gayet sancılı geldiğini;biz de ise bürokrat kesimin çok da çabalamadan(yani daha doğru dürüst bir burjuvajiye bile sahip değilken) cumhuriyeti ilanı ve ardından demokrasiye geçiş denemelerimizin pek de sağlıklı olmamasını demokrasi olgusunu Batı’dan ihraç etmemiz ve sürecin doğal merhalelerinden geçmemişliğimize bağlıyor.Kitaba biraz konsantre olabilirseniz çok şeyler öğrenebilirsiniz.
Susurluk’tan Sincan’a 2000 öncesini irdeleyen kitap insan hakları , şiddet , milliyetçilik , fanatizm gibi çeşitli konuları kendi dünya görüşü paralelinde ele almış. Kitaptan en çok aklımda kalan pasaj eski bir bakanın çocukluğunda kuzusunun kesilmesi yüzünden travma geçirip bunu unutmayarak 50 yıl sonra bu yüzden intihara kalkışması. Çocuklarımızı kimlere emanet etmişiz …