Gün geldi radyolardan, gün geldi televizyonlardan şiirler okudu yıllarca. Kalbi titretmeyen şiire şiir, ömrü hüzne boğmayan aşka da aşk demedi o. Onun sevdası kimi zaman Bağdat gibi, kimi zaman Kerkük gibi, kimi zaman da Halep gibi yandı yıllar yılı. Süleymaniye’de soluklandı, İstanbul’un aşkını iliklerine çekti geceler boyu. Aşk için ölmeliydi o ve aşk için dirilmeliydi yeni bir hayata. Efsunlu sesiyle yürekleri titreten şair, bu kitabında da ayrılıkların, aşk acılarının, unutulan soylu sevdaların ve hüzünler ülkesinin sesi oluyor. Hasret kokan soylu sevdaların hüznünü sonsuz sevdalara taşıyarak, yine şiirle sesleniyor tüm sevdalı yüreklere ve sevda acısı çekenlere.…bir bilsen sen gittin gideliişgal altında hep gönlümün şehirleriBağdat gibi, Şam gibi, Kâhire gibiyitirdim artık sevdiceğim, yitirdim seniüç bin yıllık hasret kokan yüreğimibir de heybetli yürüyüşlerimiyitirdim artık sevdalımyitirdim kendimisen gittin gideli hangi ölü dirilmez düşünce toprağahangi kalp sevmez düşünce sevdaya
Kitap Yorumları - (0 Yorum)