Karizmatik patronumuz kendisini gülünç duruma düşürdüğünde, rakiplerimiz tökezlediğinde, düzenbaz siyasetçilerin foyaları meydana çıktığında, herkesin hayranlığını kazanan ünlülerin zaafları ifşa olduğunda, can sıkıcı düzeyde başarılı kimseler çuvalladığında hissedilen o leziz hazzı hepimiz az çok tanırız. Almancada başkasının talihsizliğinden duyulan bu keyfe tek kelimeyle Schadenfreude deniliyor.Tiffany Watt Smith, neşe getirdiği kadar utançla da sarmalanmış, kendi hüsranlarımızın acısını dindirmek uğruna başkalarının hüsranlarına nasıl da can simidi gibi sarıldığımızı yüzümüze vuran bu çelişkili duyguyu yapıcı ve yıkıcı yönleriyle mercek altına alıyor; gündelik yaşam, siyaset, felsefe, sanat ve kültür üzerinden yaptığı yorumlar ve kişisel itiraflarla mizah dolu bir anlatı sunuyor.Sosyal medya çağında barındırdığı tüm riskleri ve aşırılıklarına rağmen bizi başarısızlıklarımızla barıştıran, yetersizlik duygumuza rağmen yaşama sarılmamıza yardımcı olan, yaşamın absürdlüğünü görmemizi sağlayan Schadenfreude’yla yüzleşmeye davetlisiniz – samimiyet ve neşeyle.“Hiç kimse kendi kusurları üzerine düşünmeyi sevmez, halbuki bizi biz yapan pek çok yönümüzü bu kusurlar ifşa eder. Başka insanların talihsizliklerinden keyiflenmek kulağa basitlik gibi gelebilir – belli belirsiz bir fesatlık emaresi, bir fiske de garez. Ama yakından bakacak olursanız hayatınızın en gizli kalmış fakat önem taşıyan yönlerini bir anlığına bu duyguda yakalayabilirsiniz.”
Kendi acılarımızı, mutsuzluklarımızı kabullenmek ve mantığımıza yatırabilmek için başkalarının içine düştüğü zor durumlara, hüsranlara nasıl sarıldığımızı ,kendimize nasıl bahane bulduğumuzu anlatıyor.
Bizim lügatte kökeni Arapça olan ş-m-t kökünden türeyen bir kelime var: şematet. Kimi hadislerde de geçmekte. Başkasının kötü durumuyla alay etmek manasına geliyor aynı şekilde. İsm-i fail kullanımı da “şâmit”tir.
Tek bir duygunun bu kadar farklı bakış açılarına ulaşabileceğini kitabı okuyana kadar tahmin etmemiştim. Başlarken biraz sıkıcı olabileceğini düşündüğüm için utanıyorum çünkü harika akıcı bir kitap. Fazlasıyla etkileyici ve çok dalga geçen, alaya alan bir insan olarak beni düşünmeye itti 😀 Tavsiyedir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Çok çok iyi bir kitaptı.
Kendi acılarımızı, mutsuzluklarımızı kabullenmek ve mantığımıza yatırabilmek için başkalarının içine düştüğü zor durumlara, hüsranlara nasıl sarıldığımızı ,kendimize nasıl bahane bulduğumuzu anlatıyor.
Adı dikkatimi çekti
Bizim lügatte kökeni Arapça olan ş-m-t kökünden türeyen bir kelime var: şematet. Kimi hadislerde de geçmekte. Başkasının kötü durumuyla alay etmek manasına geliyor aynı şekilde. İsm-i fail kullanımı da “şâmit”tir.
Tek bir duygunun bu kadar farklı bakış açılarına ulaşabileceğini kitabı okuyana kadar tahmin etmemiştim. Başlarken biraz sıkıcı olabileceğini düşündüğüm için utanıyorum çünkü harika akıcı bir kitap. Fazlasıyla etkileyici ve çok dalga geçen, alaya alan bir insan olarak beni düşünmeye itti 😀 Tavsiyedir.