Kitapta yer alan 'Sanatın Görevi', 'Sanatın Başlangıcı', 'Sanat ve Kapitalizm', Öz ve Biçim', 'Gerçekliğin Yitirilmesi ve Bulunması' gibi bölümlerde sanatın evrimi başlangıcından günümüze kadar sergilenirken, çeşitli sanatlarla değişik toplum yapıları arasındaki ilişkiler gözden geçiriliyor ve geçmişin daha sağlıklı ve işlevsel sanat yapıtlarından verilen örneklerle gelecekte sanatların ve sanatçıların topluma nasıl yön verebilecekleri, dünyayı nasıl değiştirebilecekleri gösterilmek isteniyor. Bu arada Baudelaire, Kafka ve Brecht gibi sanatçılar her türlü bağnazlıktan uzak bir bakışla yeniden değerlendiriliyor.
ernst fischerin eseri. yapıtın almanca özgün adı, von der notwendigkeit der kunst.cevat çapanın çevirisini yaptığı payel yayınlarından çıkan kitabın arka kapağından;christopher caudwell, george thomson ve georg lukacs gibi düşünürler sanatın insanlık tarihi içindeki evrimini ele alan araştırmalarında toplu tapınma törenlerinden, ortak üretime yönelik çalışmalardan geçerek sanatın nasıl kendi başına bağımsız bir uğraşa dönüştüğü üzerinde durmuşlar ve her biri kendi bakış açısından sanatın daha sonraki üretim düzenlerinde nasıl bir işlev yüklendiğini açıklamaya çalışmışlardı. ernst fischer de sanatın gerekliliği adlı bu yapıtında adı geçen marksist düşünürlerin eleştiri geleneğini sürdürerek benzer sorunlara çağdaş bir yaklaşımla daha büyük bir açıklık kazandırmayı deniyor. kitapta yer alan sanatın görevi, sanatın başlangıcı, sanat ve kapitalizm, öz ve biçim, gerçekliğin yitirilmesi ve bulunması gibi bölümlerde sanatın evrimi başlangıcından günümüze kadar sergilenirken, çeşitli sanatlarla değişik toplum yapıları arasındaki ilişkiler gözden geçiriliyor ve geçmişin daha sağlıklı ve işlevsel sanat yapıtlarından verilen örneklerle gelecekte sanatların ve sanatçıların topluma nasıl yön verebilecekleri, dünyayı nasıl değiştirebilecekleri gösterilmek isteniyor. bu arada baudelaire, kafka ve brecht gibi sanatçılar her türlü bağnazlıktan uzakbir bakışla yeniden değerlendiriliyor.
bu kitabın adına dikkat edin lütfen.. kurgusu ve içeriğiyle bir kuram kitabı olmasına karşın aslında ismiyle bize sanata tek açıdan bakıldığını gösteriyor..antik dönem, ortaçağ, klasik dönem, rönesans, aydınlanma ve 19. yüzyıl felsefe çağını ve bu dönemlerde eser vermiş olan sanatçıları realizm-marksizm-burjuvazi üçgeninde inceleyen bu kitap, okunduğu zaman anlaşılan şu oluyor:hala bir sanat yok…işte burada yazarın girdiği bir karanlık var:ütopya karanlığı..antik döneme aydınlanma mantığıyla, klasik döneme realitik bakışla, 19. yüzyıla dogmatik kabullerle yaklaşamayız..bu devirler kendi içinde incelenmeli, kendi terazisiyle tartılmalıdır..kitabın adı marksist bakışla sanat kuramı veya burjuvazinin sanata kaybettirdikleri veyahut realim ve sanat tarihi olabilirdi fakat sanatın gerekliliği olmamalıydı; çünkü sanat ne realizm demektir ne marksizm ne de burjuva düzeni..bunlar sadece birer anlayıştır, bütüne teşmil ederek kullanamayacağımız bakış açılarıdır..shakespeare klasik olduğu için shakespeare’dir.dostoyevsky 19. yüzyılda dostoyevsky’dir..hiçbir sanatçıya devri haricinden bir bakışla yaklaşılamaz..bu yaklaşım doğmatik bir yaklaşım olur ki zaten sanatın doğası bu tür bakışlara kapalıdır..
Sanatın başlangıcından günümüze kadar kapsamlı bir şekilde sosyolojik incelemesini yapan alanında yazılmış en iyi kitap bence..Yazar sanatın görevini gerekliliğini sanatın topluma, toplumun sanata bakışını sağlam araştırmalara dayanan yorumlarla okuyucu beğenisine sunuyor… Genel olarak sanatın hayattın içindeki yerini anlamak isteyen sanatın gerekliliğine inanan herkese tavsiye ediyorum.. sanatın kuramsal boyutunu incelememiş olan okuyucular içinde çok yararlı bir kitap.. sade akıcı ve kolay anlaşılır diliyle dikkat çeken bir baş yapıt.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Sanatla ilgilenen herkesin başucu kitabı olması gereken muhteşem bir eser. Okuyucunun kesinlikle ufkunu açan bir kitap. Okuyunuz, okutturunuz.
ernst fischerin eseri. yapıtın almanca özgün adı, von der notwendigkeit der kunst.cevat çapanın çevirisini yaptığı payel yayınlarından çıkan kitabın arka kapağından;christopher caudwell, george thomson ve georg lukacs gibi düşünürler sanatın insanlık tarihi içindeki evrimini ele alan araştırmalarında toplu tapınma törenlerinden, ortak üretime yönelik çalışmalardan geçerek sanatın nasıl kendi başına bağımsız bir uğraşa dönüştüğü üzerinde durmuşlar ve her biri kendi bakış açısından sanatın daha sonraki üretim düzenlerinde nasıl bir işlev yüklendiğini açıklamaya çalışmışlardı. ernst fischer de sanatın gerekliliği adlı bu yapıtında adı geçen marksist düşünürlerin eleştiri geleneğini sürdürerek benzer sorunlara çağdaş bir yaklaşımla daha büyük bir açıklık kazandırmayı deniyor. kitapta yer alan sanatın görevi, sanatın başlangıcı, sanat ve kapitalizm, öz ve biçim, gerçekliğin yitirilmesi ve bulunması gibi bölümlerde sanatın evrimi başlangıcından günümüze kadar sergilenirken, çeşitli sanatlarla değişik toplum yapıları arasındaki ilişkiler gözden geçiriliyor ve geçmişin daha sağlıklı ve işlevsel sanat yapıtlarından verilen örneklerle gelecekte sanatların ve sanatçıların topluma nasıl yön verebilecekleri, dünyayı nasıl değiştirebilecekleri gösterilmek isteniyor. bu arada baudelaire, kafka ve brecht gibi sanatçılar her türlü bağnazlıktan uzakbir bakışla yeniden değerlendiriliyor.
sanat adına yazılmış güzel bir eser
bu kitabın adına dikkat edin lütfen.. kurgusu ve içeriğiyle bir kuram kitabı olmasına karşın aslında ismiyle bize sanata tek açıdan bakıldığını gösteriyor..antik dönem, ortaçağ, klasik dönem, rönesans, aydınlanma ve 19. yüzyıl felsefe çağını ve bu dönemlerde eser vermiş olan sanatçıları realizm-marksizm-burjuvazi üçgeninde inceleyen bu kitap, okunduğu zaman anlaşılan şu oluyor:hala bir sanat yok…işte burada yazarın girdiği bir karanlık var:ütopya karanlığı..antik döneme aydınlanma mantığıyla, klasik döneme realitik bakışla, 19. yüzyıla dogmatik kabullerle yaklaşamayız..bu devirler kendi içinde incelenmeli, kendi terazisiyle tartılmalıdır..kitabın adı marksist bakışla sanat kuramı veya burjuvazinin sanata kaybettirdikleri veyahut realim ve sanat tarihi olabilirdi fakat sanatın gerekliliği olmamalıydı; çünkü sanat ne realizm demektir ne marksizm ne de burjuva düzeni..bunlar sadece birer anlayıştır, bütüne teşmil ederek kullanamayacağımız bakış açılarıdır..shakespeare klasik olduğu için shakespeare’dir.dostoyevsky 19. yüzyılda dostoyevsky’dir..hiçbir sanatçıya devri haricinden bir bakışla yaklaşılamaz..bu yaklaşım doğmatik bir yaklaşım olur ki zaten sanatın doğası bu tür bakışlara kapalıdır..
Sanatın başlangıcından günümüze kadar kapsamlı bir şekilde sosyolojik incelemesini yapan alanında yazılmış en iyi kitap bence..Yazar sanatın görevini gerekliliğini sanatın topluma, toplumun sanata bakışını sağlam araştırmalara dayanan yorumlarla okuyucu beğenisine sunuyor… Genel olarak sanatın hayattın içindeki yerini anlamak isteyen sanatın gerekliliğine inanan herkese tavsiye ediyorum.. sanatın kuramsal boyutunu incelememiş olan okuyucular içinde çok yararlı bir kitap.. sade akıcı ve kolay anlaşılır diliyle dikkat çeken bir baş yapıt.