Belki de, terk etmeliyim buraları. Gitmeliyim. Adım da Sâlik olmalı…Tam kırk gün. Sessiz, tenha, karanlık bir taş odada O’nu bulmaya, O’nunla dolmaya…Varlığın ortasında bir ben ‘yok’um sanki. Her şeyin sırrı gelip de pul pul üzerime dökülsün diye bekledim onca zaman, ama nafile.Köhne aynaların ‘sırr’ı döküldü sadece…Gözlerimi kapatıp açtığımda anlasam bunların bir rüya olduğunu…Ben, ben şimdi…Heybesindeki balığı kaybetmiş Musa Nebi gibiyim.
yazarın ilk eseri bu.ikincisi sabahleyin bir tanatana da harikaydı.bu kitabını da öykü severler tavsiye ederim.akıcı ve kendini okutturan bir üslubu var.
Yılmaz Yılmaz, öyküye gönlünü kaptırmış, öykünün gizemini çözmeye çalışan yazarlardan biri. Yıllardır doldurduğu heybesinden süzülen damlalardan oluşan eserde tasavvufi renkler göze çarpıyor. Yazarın ilk kitabı olması açısından da ayrı bir öneme sahip. Tavsiye ederim.
Genç yazarların okura ulaşması düşüncesiyle, özen gösterilerek, kaliteli bir baskıyla hazırlanmış kitapta onbeş öykü var. İlk öykü kitabı olmasına rağmen, belli bir üslup yakalamış, şiirsel, sıcak ve samimi öyküler. Kitapta tasavvuf geleneğinden izler taşıyan öyküler çoğunlukta. “Aşağıda İnsanlar” ve “Şeyh Hazretlerinin Ölümü ve Fetih” öyküleri özellikle zikredilmeli.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
beklentinizi yükseltmezseniz zevk alabileceğiniz öykü kitabı
yazarın ilk eseri bu.ikincisi sabahleyin bir tanatana da harikaydı.bu kitabını da öykü severler tavsiye ederim.akıcı ve kendini okutturan bir üslubu var.
Yılmaz Yılmaz, öyküye gönlünü kaptırmış, öykünün gizemini çözmeye çalışan yazarlardan biri. Yıllardır doldurduğu heybesinden süzülen damlalardan oluşan eserde tasavvufi renkler göze çarpıyor. Yazarın ilk kitabı olması açısından da ayrı bir öneme sahip. Tavsiye ederim.
Genç yazarların okura ulaşması düşüncesiyle, özen gösterilerek, kaliteli bir baskıyla hazırlanmış kitapta onbeş öykü var. İlk öykü kitabı olmasına rağmen, belli bir üslup yakalamış, şiirsel, sıcak ve samimi öyküler. Kitapta tasavvuf geleneğinden izler taşıyan öyküler çoğunlukta. “Aşağıda İnsanlar” ve “Şeyh Hazretlerinin Ölümü ve Fetih” öyküleri özellikle zikredilmeli.