Stefan Zweig, savaş karşıtlığını her zaman ilke olarak savundu. Pasifist düşüncenin insanda tolerans yoksunu bir eylemsizliği değil, nitelikli bir uzlaşı ruhunu doğuracağına inandı. Almanya’da antifaşist güçlerin ittifakının Hitler’in diktatörlüğünü ve dünyayı peşi sıra sürükleyeceği yeni bir savaş felaketini önleyebileceğini erken fark edenlerden biriydi. Söylediği ya da yazdığı her şeyde bir entelektüel olarak kendi imgesinin, yazar olarak da kendi rolünün izdüşümünü bulmak mümkündür. Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor’da bir araya gelen öyküler, Zweig’ın her koşulda barışı destekleyen tutumundan ve bu uğurdaki sonsuz çabasından doğmuştur. yahudiliğin ve hinduizmin kadim bilgisinden izler taşıyan bu öyküler, şiddetin her türlüsüne karşı bizi tetikte olmaya çağırır. #barış #hak #adaletarayışı #yahudilik #hinduizm #menkıbe
Stefan Zweig’in en güzel kısa kitaplarından biri. İçinde birkaç farklı öykü barındırmakla beraber kitap ile aynı ismi taşıyan eser oldukça akıcı ve düşündürücü. İnsanın içinde biraz buruk ancak biraz da hoş bir ukde bırakıyor.
Kitap iki hikayeden oluşuyor. İlk hikaye çok çok çok şey anlatıyor okumasını bilene. İkinci hikayeyi hakkını vererek okuyamamış olabilirim. Teşekkürler.
Yazarın eserlerini çok severek okuyorum. Kitapta yer alan Üçüncü Güvercin Efsanesi adlı hikayeyi okurken sanki Zweig’ın hayatı boyunca kaçmak zorunda kaldığı, bu nedenle kendisini hiçbir yerde güvende hissetmediği başta tanık olduğu Nazi saldırıları olmak üzere tüm kötülüklere gönderme yaptığı hissine kapıldım. Pek çok cümlesinde barışa özlem, hasret var. Ama “Yangın dünyamızı yiyip bitirmeye devam ediyormuş” cümlesin de olduğu gibi dünyanın kavuşacağı barışa karşı bir o kadar da inançsızlık var. Belki de bu nedenle beni en çok etkileyen hikayesi bu oldu.
Diğer kitaplarına göre fena değildi. Ama çok daha iyi kitaplarının olduğu da aşikar. Okunabilir, 2 günde kolayca bitirilebilir. İçerisinde 3 adet hikaye barındırıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Stefan Zweig’in en güzel kısa kitaplarından biri. İçinde birkaç farklı öykü barındırmakla beraber kitap ile aynı ismi taşıyan eser oldukça akıcı ve düşündürücü. İnsanın içinde biraz buruk ancak biraz da hoş bir ukde bırakıyor.
Kitap iki hikayeden oluşuyor. İlk hikaye çok çok çok şey anlatıyor okumasını bilene. İkinci hikayeyi hakkını vererek okuyamamış olabilirim. Teşekkürler.
Öteki kitapları kadar beğenmedim ama kısa olduğu için rahatlıkla okunabilir.
Yazarın eserlerini çok severek okuyorum. Kitapta yer alan Üçüncü Güvercin Efsanesi adlı hikayeyi okurken sanki Zweig’ın hayatı boyunca kaçmak zorunda kaldığı, bu nedenle kendisini hiçbir yerde güvende hissetmediği başta tanık olduğu Nazi saldırıları olmak üzere tüm kötülüklere gönderme yaptığı hissine kapıldım. Pek çok cümlesinde barışa özlem, hasret var. Ama “Yangın dünyamızı yiyip bitirmeye devam ediyormuş” cümlesin de olduğu gibi dünyanın kavuşacağı barışa karşı bir o kadar da inançsızlık var. Belki de bu nedenle beni en çok etkileyen hikayesi bu oldu.
Diğer kitaplarına göre fena değildi. Ama çok daha iyi kitaplarının olduğu da aşikar. Okunabilir, 2 günde kolayca bitirilebilir. İçerisinde 3 adet hikaye barındırıyor.