“zor zamanda konuşmak” en az zaman kadar konuşmayı da önceler. Evet zor bir zamana denk gelmiş olabiliriz, zaman puslu, ağır ve kafa karıştırıcı olabilir yinede akl-ı selim birilerinin ses vermesi ,soru sorması, sorgulaması elzemdir.Yazar daha önce”Doğu da Batılı Olmak” da doğu ve batının sadece yön olmadığını bir duruş olduğunu söylemişti.Sesinin istediği gibi duyulmadığına kani olduki bu sefer parmaklarının ucunda zerafetle yükselerek; kulaklara, gözlere, kalplere, idraklere avazı çıktığı kadar ‘İNSAN’ diye haykırıyor.Bizden; ötekileşen, ötekileştiren, yalnızlaşan, yok sayılan/sayan, bir o kadar aşikar, meçhul insan.Yazar, Kitab-ı Hikmet’e yaslanıyor önce, kadim kültür ve onun metinlerde sesine ses arıyor, destanlara, hikayelere başvuruyor, farklı dünyaların şairlerinin şiirlerine uzanıyor, bütün enstrümanları kullanarak insanı arıyor, anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor.Bütün bunları yaparken kitabın sonlarına doğru, merhametin, adaletin, özgürlüğün, bilincin soluğu olsun diye bir duruş manifestosunu kaleme alıyor ve burdayız diyor.Yazarın bu arayışlarını önemsiyoruz, sesi daha güçlü çıksın, daha dimağa ulaşsın diye sesine ses veriyoruz. İnşaallah güzel olur, hayrolur. Tarih-i Kadim Bir Sorunsal
içinde nice güzel alıntıları da barındıran sade, sıcak, güzel bir kitap ötekiye, ötekileştirmeye dair… İnsanın var oluşundan beri var olan en acı yara olan…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
içinde nice güzel alıntıları da barındıran sade, sıcak, güzel bir kitap ötekiye, ötekileştirmeye dair… İnsanın var oluşundan beri var olan en acı yara olan…