Musa, cehennem hayatıyaşıyordu. Ne dışarıya çıkabiliyor, ne de evde kendini güvende hissedebiliyordu. Karısı, çoluğu çocuğu,hepsi ona yabancıydısanki. “Dışarıçıktığımda, ya birden önüme geçip beni öldürürlerse!... Ya, gece evi basıp uykumdakesiverirlerse boğazımı!...” diye türlü türlü düşüncelerin oluşturduğu kör kuyularda debelenip duruyordu. Evdekilerin de dışarıyaçıkmasına izin vermiyordu; onlar tarladayken ya gelirlerse diye.Hiçbir şey yapamaz olmuştu artık. Düşünceleri, bedenine ağır geliyordu. Bütün benliği, düşüncelerinin ağır yükü altına eziliyordu.Mengeneye kıstırılmışbedeni, sık ha sık ediliyordu sanki. Musa, yaşam ile ölüm arasında git-gel yapan bir sarkaç olmuştu artık.Yaşama vursa, ölüme itiliyor; ölüme vursa yaşama... Bir sarkaç olan bedeni, ne ölüme tutunabiliyordu, ne de yaşama… Onukurtaracak bir şey lazımdıama neydi? Her zaman, kurtuluşu bulduğu Döne’yi düşünecek hali falan yoktu. Herşey, Döne sevdasıyüzünden olmamışmıydısanki?
Bir günde soluksuz okumakla beraber olayın içinde gibi hissediyorsunuz kendinizi.Şiveler ve (rahmetli sakabele bölümü) ne bayıldım.Emeğine Yüreğine sağlık abi..
Yazarın dili çok yalın ve anlatımı çok akıcı. Kitabı elinize aldığınızda bırakamıyorsunuz. Bir solukta okuyorsunuz. Hayat nasıl hüzünlü ve neşeli olayları içinde barındırıyorsa, bu roman da aynı şekilde. Bazen gülüyor, bazen, hüzünleniyorsunuz. Romanın sonu ise, çok sürpriz bir şekilde bitiyor. Sizi ters köşe yapıyor. Okumanızı tavsiye ediyorum.
torosları,anavarzayı Yaşar Kemal’den öğrendik.Yavru toros olan Sultandağların eteğinde bulunan bu köyü ve bir dönem köydeki yaşantıyı Yaşar Kemal tadında anlatan, bir solukta heyacanla okuyacağınız bu kitaptan öğrendik.Tavsiye ederim.
Olayları gerçekten güzel anlatmış, Afyonkarahisar şivesi ile harika bir anlatım, Emeğine sağlık Hamdi Korkman. Ekmeğin yağlı olsun:), devamını bekliyoruz. Saygılar..
Hayatında herhangi bir kitabın kapağını dahi açmamış bir kişinin bile sırf bu kitabın dilinden, konu seçiminden ve olayın geçtiği yerden ötürü okuyacağı bir kitap olmuş. Kitabın akıcılığı ise ayrı bir güzellik. Kitabı okumaya başladığımda ilk yorumum şöyle olmuştu:
“İlk 50 sayfasını bir çırpıda okuduğum; devamını okumak için sabırsızlandığım, iş ve okul hayatımdaki yoğunluk sebebiyle uzun bir süre ara verdiğim okuma şölenine bu eserle başladığım için ayrıca mutlu olduğum kitabı şiddetle herkese tavsiye ediyorum.
Egenin İç Anadoluyla kesiştiği bölgede yer alan Yakasenekin kendine has şivesiyle ve kelimeleriyle zenginleştirilmiş; toplumsal ilişkileri, insanlarının ikiyüzlülüğünü çok güzel işlemiş yazar (Hamdi Korkman).”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir günde soluksuz okumakla beraber olayın içinde gibi hissediyorsunuz kendinizi.Şiveler ve (rahmetli sakabele bölümü) ne bayıldım.Emeğine Yüreğine sağlık abi..
Yazarın dili çok yalın ve anlatımı çok akıcı. Kitabı elinize aldığınızda bırakamıyorsunuz. Bir solukta okuyorsunuz. Hayat nasıl hüzünlü ve neşeli olayları içinde barındırıyorsa, bu roman da aynı şekilde. Bazen gülüyor, bazen, hüzünleniyorsunuz. Romanın sonu ise, çok sürpriz bir şekilde bitiyor. Sizi ters köşe yapıyor. Okumanızı tavsiye ediyorum.
torosları,anavarzayı Yaşar Kemal’den öğrendik.Yavru toros olan Sultandağların eteğinde bulunan bu köyü ve bir dönem köydeki yaşantıyı Yaşar Kemal tadında anlatan, bir solukta heyacanla okuyacağınız bu kitaptan öğrendik.Tavsiye ederim.
Olayları gerçekten güzel anlatmış, Afyonkarahisar şivesi ile harika bir anlatım, Emeğine sağlık Hamdi Korkman. Ekmeğin yağlı olsun:), devamını bekliyoruz. Saygılar..
Hayatında herhangi bir kitabın kapağını dahi açmamış bir kişinin bile sırf bu kitabın dilinden, konu seçiminden ve olayın geçtiği yerden ötürü okuyacağı bir kitap olmuş. Kitabın akıcılığı ise ayrı bir güzellik. Kitabı okumaya başladığımda ilk yorumum şöyle olmuştu:
“İlk 50 sayfasını bir çırpıda okuduğum; devamını okumak için sabırsızlandığım, iş ve okul hayatımdaki yoğunluk sebebiyle uzun bir süre ara verdiğim okuma şölenine bu eserle başladığım için ayrıca mutlu olduğum kitabı şiddetle herkese tavsiye ediyorum.
Egenin İç Anadoluyla kesiştiği bölgede yer alan Yakasenekin kendine has şivesiyle ve kelimeleriyle zenginleştirilmiş; toplumsal ilişkileri, insanlarının ikiyüzlülüğünü çok güzel işlemiş yazar (Hamdi Korkman).”