Bir General… Bir Rahip… ve işçiler… Dağ dağ, bölge bölge dolaşıp araştırmalar yapıyor… Durup dinlenmeden yürütülen bu çalışmanın tek amacı General tarafından kutsal görülen bir görev: 1943 yılında Arnavutlarla savaşırken ölen askerlerinin mücadele verdiği topraklara dönerek, onların hiç olmazsa kemiklerini kendi yurtlarına götürmek.Bu yolculuk, ölümün zifirî karanlığında yapılan bir yolculuk. Kendisini, ölümün yarattığı bilinmeyen bir elementi arayan jeologlara benzeten General kimlik tespitine çalışırken, bulunan anı defterleri de yol gösterici oluyor.İsmail Kadere’nin özgün kalemiyle bir Attilâ Tokatlı çevirisi bir araya gelince, savaşçı bir ruhun egemen olduğu defterlerden sulu gözlü bir asker kaçağının notlarına; günlüklerden aktarılan aşk macerasından savaş mücadelesine kadar tüm ayrıntılar, metni son derece ilgi çekici bir romana dönüştürüyor.
Savaşın gereksizliğini ve yıkımlarını,geride kalan yakınlarının çaresizliğini çok güzel ve edebi biçimde işlemiş yazar.Arnavutluk un en ünlü yazarı ve Arnavut olan komşum için onların gurur kaynağı…
Son zamanlarda okuduğum kitaplar arasında gerek edebi bakımdan gerek konu bakımından beni tatmin eden nadir kitaplardan biri. Eserde güzel mesajlar vardı. Ölüm mevzubahis olunca sizinkiler bizimkiler ayrımının anlamsizlastigini, her bir acinin özel ve biricik olduğunu hissettiriyor. “Siz boyle yapmistiniz”, “siz de böyle yapmistiniz” yariştırmasının ne derece basit ve sevimsiz gorundugune, geriye bir gerçeklik olarak ihlal edilen yasam haklarının kaldığına dair farkındalık yaratıyor.(Savasin yasattiklari asla unutulmaz ve telafi edilemez. Ne zamanla ne tazminatla…savaş ve sonuçları bir gerçek olarak hep vardı ve hep varolacak. İnsan varoldukça… )
savaştan 20 yıl sonra arnavutluk’u karış karış gezerek ölen askerlerin kemikleri arayan generalin öyküsü. yazar bir taraftan size arnavutluk insanını anlatırken, bir yandan da onların 20 yıl önce kazandıkları zaferi yeniden yaşamaları ile ölülere saygı duyma duyguları arasında gelip gitmelerini çok güzel bir şekilde anlatıyor
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Farklı tarzda kitap arayanlara öneririm, eminim ki çok beğeneceksiniz.
Savaşın gereksizliğini ve yıkımlarını,geride kalan yakınlarının çaresizliğini çok güzel ve edebi biçimde işlemiş yazar.Arnavutluk un en ünlü yazarı ve Arnavut olan komşum için onların gurur kaynağı…
savaşa, insana dair duyguları hiç duygu sömürü yapmadan, muhteşem bir kurgu ve içtenlikle size aktarıyor.
Son zamanlarda okuduğum kitaplar arasında gerek edebi bakımdan gerek konu bakımından beni tatmin eden nadir kitaplardan biri. Eserde güzel mesajlar vardı. Ölüm mevzubahis olunca sizinkiler bizimkiler ayrımının anlamsizlastigini, her bir acinin özel ve biricik olduğunu hissettiriyor. “Siz boyle yapmistiniz”, “siz de böyle yapmistiniz” yariştırmasının ne derece basit ve sevimsiz gorundugune, geriye bir gerçeklik olarak ihlal edilen yasam haklarının kaldığına dair farkındalık yaratıyor.(Savasin yasattiklari asla unutulmaz ve telafi edilemez. Ne zamanla ne tazminatla…savaş ve sonuçları bir gerçek olarak hep vardı ve hep varolacak. İnsan varoldukça… )
savaştan 20 yıl sonra arnavutluk’u karış karış gezerek ölen askerlerin kemikleri arayan generalin öyküsü. yazar bir taraftan size arnavutluk insanını anlatırken, bir yandan da onların 20 yıl önce kazandıkları zaferi yeniden yaşamaları ile ölülere saygı duyma duyguları arasında gelip gitmelerini çok güzel bir şekilde anlatıyor