Yarımada Savaşı sırasında İspanya’da geçen ve ilk kez 1885 Noel’inde The Court and Society Review’da bir hayalet hikâyesi olarak yayımlanan Olalla, soylu fakat eski ihtişamından uzak bir ailenin yanında istirahate çekilen yaralı İskoç subayının başından geçen gizemli ve bir o kadar da trajik olayları anlatır. Genç subay, hava değişikliği için pansiyoner olarak İspanyol ailenin yanına yerleştirilirken ona fazla samimiyetten kaçınması tembih edilir. Bu kasvetli konakta sadece ailenin geçmişinden taşıdığı izleri fark etmekle kalmaz, soyunun laneti altında ezilen ve bu lanetin bedeli olarak herkesten uzaklaşıp kendisini Tanrı’ya adayan büyüleyici güzellikteki Olalla'ya âşık olur. Stevenson’ın gördüğü bir rüyadan ilhamla yazdığı Olalla; dağların ortasında ıssız bir ev, yozlaşmış bir soy ve çürümeye mahkûm yaşamlar gibi gotik edebiyatın pek çok imgesini taşıyor.
Çok fazla beğendiğimi söyleyemeyeceğim sanırım daha büyük beklentilerle aldım. Kesinlikle kötü değil, çerezlik kısa bir kitap. Sanırım benim beklentimiz yüksek olmasından kaynaklı çok beğenemedim
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Rüya mı hayal mi okunan hikaye kurgusu saçma olsada kurulan cümleler akıcılık anlatıcı hikayesi dinliyorsunuz
Çok fazla beğendiğimi söyleyemeyeceğim sanırım daha büyük beklentilerle aldım. Kesinlikle kötü değil, çerezlik kısa bir kitap. Sanırım benim beklentimiz yüksek olmasından kaynaklı çok beğenemedim
gotik edebiyat severler için çerezlik bir kitap.