Bütün yelkenlerini açmış, bütün sarı ışıklarını yakmış, kıyıya iyice yaklaşarak güzelliklerinin ve kışkırtıcılıklarının bütün gölgelerini suyun eteklerine kadar dökmüş masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı. Bir donanma gecesinden arda kalmış gibiydi. Artık hiçbir penceresinden ışık dökülmeyen sarayın önünden usulca geçtiler.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
Bilmiyorum ki nereden başlasam da bahsetsem size kitaptan. Bitirdiğimde ne bir olay bütünlüğü oluştu kafamda ne de hikâyeler kalmıştı aklımda. Yalnız karmaşa ve yazarın sizi içine ittiği düşünceler silsilesi… Bu yüzden kitap hakkında konuşmayı daha sonraya bıraktım ve şimdi zamanı gelmişçesine alıyorum kalemi elime.
Öncelikle şunu söylemem lazım ki; hem “İçinden şiirsiz geçilemeyecek kadar derin gözleri vardı…” gibi ince cümleleriyle, hem insana şiir kitabı okuyor hissi veren üslubuyla hem de karakterlerin yaşadığı olaylara üzülüp, kızabilecek kadar okuyucu etkisi altına almasıyla çok severek okuduğum bir kitap oldu.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bilmiyorum ki nereden başlasam da bahsetsem size kitaptan. Bitirdiğimde ne bir olay bütünlüğü oluştu kafamda ne de hikâyeler kalmıştı aklımda. Yalnız karmaşa ve yazarın sizi içine ittiği düşünceler silsilesi… Bu yüzden kitap hakkında konuşmayı daha sonraya bıraktım ve şimdi zamanı gelmişçesine alıyorum kalemi elime.
Öncelikle şunu söylemem lazım ki; hem “İçinden şiirsiz geçilemeyecek kadar derin gözleri vardı…” gibi ince cümleleriyle, hem insana şiir kitabı okuyor hissi veren üslubuyla hem de karakterlerin yaşadığı olaylara üzülüp, kızabilecek kadar okuyucu etkisi altına almasıyla çok severek okuduğum bir kitap oldu.
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve kendisine hayran olarak tüm kitaplarına okumama giriş oldu.