Turgut’un kolları, rahat vermiyor dallara. Yine ağaca asmış kendini. Cılız vücudu sağa sola savruluyor. Sigaramın külünü silkeliyorum. Deminki rezillikten sonra, bu yaptığına şaşırmıyorum. Merdivenle ağaca çıkıp ayaklarından kavrarken yan komşumuz Hasan’ı çağırmadığıma şaşırıyor. İpin ucunda çırpınırken harekete geçeceğime güvenen bir rahatlık var halinde. O kadar gürültü çıkardı ki bahçeye giderken, bir bağırmadığı kaldı, “Bak yine asacağım kendimi,” diye. Muzaffer Çok Kızar Valla, hayatın kendisi gibi öykülere kucak açıyor; gülmek ve ağlamak kol kola gezerken hangisine sığı- nacağına karar veremiyor okur. Gücünü yalınlıktan alan öyküler, bir yandan tebessüm ettirirken öte yandan vicdanın sesine dayıyor kulağını.
İçim karardı yemin ederim. Ben tebessüm ettiren hikayeler beklerken, bu kitap dünyada ne kadar dert tasa var hepsini üstüme kustu. Normalde beğenmediğim kitaplara kötü yorum yapmaktansa, yorum yapmamayı tercih ederim. Ama ismine kanıp tatlı, muzip hikayeler bekleyenler varsa yanılmasın. Öyle bir şey değil… Emek var yine de, lakin keşke hepsi bi kitapta toplanmasaydı.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Öykü okumayı sevenler için güzel bir kitap..Mulu son beklemeyin
İçim karardı yemin ederim. Ben tebessüm ettiren hikayeler beklerken, bu kitap dünyada ne kadar dert tasa var hepsini üstüme kustu. Normalde beğenmediğim kitaplara kötü yorum yapmaktansa, yorum yapmamayı tercih ederim. Ama ismine kanıp tatlı, muzip hikayeler bekleyenler varsa yanılmasın. Öyle bir şey değil… Emek var yine de, lakin keşke hepsi bi kitapta toplanmasaydı.
İyi bir öykü kitabı okuyucusuyum. Çok beğendim 🙂 Daha ilk öyküden bağlıyor kendine kitap.
Hilal hanım kendisi ne kadar hayat doluysa hikayeleri de bir o kadar hüzünlü ve acı verici. Tebrikler