Kemal Bilbaşar, edebiyatımızın unutulmaz romanlarından Cemo’da, kömür gözleri ocak alevi gibi yanan, çatıldığında hançere dönüşen kaşlarıyla yürek yakan Cemo’nun destansı öyküsünü anlatmıştı. Bu kült romandan birkaç yıl sonra da Cemo’nun çan ustası kocası Memo’nun trajik öyküsünü yazdı. Tıpkı o iki sevdalı gibi, Cemo ile Memo romanları da o zamandan bu yana edebiyatımızda hep birlikte anıldılar.Cumhuriyetin ilk yılları. Doğu Anadolu’nun amansız koşulları. Aşiret düzeninde çatlakların derinleştiği bir dönem ve patlak veren fırtına: Dersim Olayları. Acımasız ortamın rüzgârlarıyla savrulan, yitip giden insanlar. Bu fırtınada obasını, insanlarını fitneden korumaya ant vermiş, kulları uyarıp diriltmeye baş koymuş bir çan ustası: Memo. Bilbaşar’ın Memo’su, Doğu Anadolu’nun kendine özgü ya- şam biçiminden kaynaklanan bir trajediye tanıklık ediyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Memo’nun devamıdır. Üslup ve muhteva açısından başarılı bir kitap.
kemal bilbaşar mükemmel bir yazar.
Akıcı bir eser. Sizi kısa sürede eser kendi içine çekiyor.
Cemo’dan sonra okunması gereken ikinci başyapıt Doğu Anadolu’nun iç yapısını realist bir bakış açısıyla gözler önüne seren akıcı bir kitap.
cemonun ardından okuduğum kitap muhteşem akıcılık ve hissettirdikleri muhteşem