bizans devrinde önce mastırlar ve balıkçı köyü düzeninde yaşamın başladığı Adalar, İmparatorluk zindan ve işkencesi olarak tarihte yer alır. Osmanlı devrinde büyük ilgisizlik geçirir, ancak 19. yüzyılıun ikinci yarısında buharlı gemi seferinin başlamıyla adını duyurur. Bu taze kimlik ve gelişme süreci içindeki yıllar, 1845’ten 1960’lara kadar en görkemli devre olarak bilinir.Yakın tarihte Ege kıyılarının hareketlenmesi, Adaların tek sayfiye yeri olma özlelliğini silre. Siyasal, sosyal, ekonomik olaylara dayalı demografik yapının değişmesi, yörenin birçok yönden gerilemesine ve yaşam düzeyi başta olmak üzere, kalite altına doğru çekilmesine sebep olur. 2007 yılı insanı, iletişim araçlarının yönlendirici etkisi altında, tüm alanlarda frensiz kazanç isteği içine itilip; çevresini, topyekün dünyayı hatta kendini bile düşünmeden, yokedici bir canlıya dönüşür. “Mazinin Dilinden Büyükada” eserinde yazar, kırıp dökmeden, yaralamadan, geçmiş yarım asırdan daha önceki ada yaşamına sizleri bir ziyarete davet etmektedir.