Masonluk; Âdem’den başlatılmış, Mısır ve Musa ile karıştırılmış, Yahudi ve Hristiyan kültürü üzerinden kurgulanmış, Haçlı Seferleri ve şövalyelik ile harmanlanmış, mistik efsanelerle beslenmiş, evrensel değerlerle makyajlanmış İngiliz ve Avrupa menşeli bir örgütlenmedir. Diğer gizemli örgütlerde olduğu gibi çok bilinmeyenli ezoterik kurguları içermektedir. Kadim geçmişten günümüze birçok komplo teorilerine malzeme yapılmıştır. Bilinen ve görünenlerden çok daha fazla miktarda, teyit edilmeye muhtaç birçok sorunun muhatabıdır. Böylesine karmaşık kurgulara sahip bir örgütün ya da anlayışın, sadece evrensel ve insani değerleri savunan kurumsal bir yapı olarak açıklanması yeterli değildir. Üyelerine açık ve dışa kapalı ketum bir örgütlenmedir. İnsanlık adına sosyal, kültürel, ekonomik vb. evrensel gelişmeleri nasıl yerine getireceği konusu oldukça muğlaktır. Önceleri Hristiyan ve duvarcı olmayanların kabul edilmediği bu yapının, sonraki dönemlerde kararını değiştirdiği görülmektedir. Bu değişikliklerle farklı inançlar ve kültürlere kapılar açılmıştır. Böylelikle uluslararası masonik ağlar oluşturularak küresel mutlak otoriteler kurulmuştur. Bu yapılanmalar özel hiyerarşik sistemleri içermektedir. Ancak geleneksel ritüeller aynen devam ettirilmiştir. Sonradan yapılan dinsel bazı değişikliklerin dışında, aslında masonik felsefenin özü ile kadim uygulamaları korunmuştur. Kullandıkları masonik dil ve sembollerinde, şövalyelik ile Yahudi ve Hristiyan kültürünün etkisi açıkça görülmektedir. Dış kaynaklı ve farklı bir felsefeye sahip bu anlayışı, Müslüman Osmanlı vatandaşlarının kabullenmesi ve mason olması hayli ilginç bir durum oluşturmaktadır. Dönemi itibarıyla Osmanlı elitinin neredeyse tamamına yakınının bu oluşumun içerisinde veya yakınında olduğu görülmektedir: Hanedan, İslamcı, Yeni Osmanlıcı, dindar, ittihatçı, itilafçı, şeyh ve din adamları, üst düzey yöneticiler ile diğerleri...
Kitap Yorumları - (0 Yorum)