“Baktıkça görmeyi öğretiyor Mezopotamya,” diyen ses içeriden gelen müzikle birleşince Nil’in kulağına çok etkileyici geldi. Başını sağ tarafa, o sese doğru çevirdi. Orada bütün karizmasıyla durmuş karanlığa bakan adam Sinan Başer’di. Nil, soğuktan buğulanmış gözlerini hafif kısarak Sinan Başer’e bakıyordu. Birkaç saniye sessizlikten sonra Sinan Başer bakışını Nil’e çevirdi. Gözlerini Nil’in gözlerine kilitleyip gülümsedi. Nil ona bakan gözlerin az önce karanlıkta yıldızları toplayıp gözlerine doldurmuşçasına ışıl ışıl olması karşısında, kalbinin yeni uçmayı öğrenen kuş gibi çırpındığını fark etti. Biraz bekleyip içindeki çırpınan kanatları özgür bırakmaya karar verip kocaman gülümsedi. Nil’in gülümsemesiyle içeride müzik grubunun şarkı söylemeye başlaması aynı anda oldu. Şarkıyı söyleyen vokal ölümsüzleştirdiği anın farkına varmadan bütün kalbiyle şarkıyı okuyordu.
Son sayfaya gelince iyi ki okudum dedim. Garip bir şekilde, yaşanılan aşk ve imza atılan başarılardan kendinize pay çıkarıyorsunuz. Sıkıntılı geçirdiğimiz bu dönemde iyi hissettiren, ruhu dinlendiren bir roman.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Son sayfaya gelince iyi ki okudum dedim. Garip bir şekilde, yaşanılan aşk ve imza atılan başarılardan kendinize pay çıkarıyorsunuz. Sıkıntılı geçirdiğimiz bu dönemde iyi hissettiren, ruhu dinlendiren bir roman.
Naif aşk dokusu yanında sosyal içerikli konuların da yeraldığı, heyecan dolu enfes bir roman.