Birinci Dünya Savaşı sırasında Charles Townshend komutasındaki İngiliz kuvvetleri, Osmanlı kuvvetlerinden kaçarak surlarla çevrili Kut şehrine sığınır. Altıncı Hint Taburu bu kuşatmanın başlangıcında, bunun İngiltere tarihindeki en zorlu kuşatmalardan biri olacağından habersizdir. Karşılarında yalnızca inatçı Osmanlı birlikleri ve zorlu Mezopotamya koşulları değil, aynı zamanda sürekli şüphelenilen yerli halk ve Halife’nin askerlerine karşı savaşmakta isteksiz davranan Müslüman Hint askerleri vardır.Mezopotamya Cephesi, Birinci Dünya Savaşı’nın diğer cephelerine nazaran Batılı tarihçiler tarafından yeterli ilgiyi görmemiştir. Nikolas Gardner’ın Kut’ül Amâre Kuşatması’nı anlatan ve ilk kaynaklardan besleyerek akıcı bir üslupla kaleme aldığı bu kitap, bize İngilizlerin gözüyle bir Osmanlı zaferini okuma imkânı vermesi açısından önemlidir.
Savaşı kendi görüşü ve milletinin menfaatlarini gözeterek yorumlamış.Sonuçta İngiliz bir yazar.Ama bizim zaferimizi İngiliz yazarlara bırakmadan kendimizin yazması gerekir bence.
İngilizlerin gözünden yazıldığı için yine kendilerine toz kondurmamışlar. Kutül Amare yenilgisini hintli askerlerin hata ve kusurlarına bağlamışlar. Örneğin; “hiç et yemedikleri için güçsüz kaldıkları” bunlardan bir tanesi. Tamamen taraflı bakış açısıyla yazılmış.
Bu tip savaş ve zaferleri böyle karşı gözden ve objektif araştırmak gerekir. Gardner bunu çok iyi yapmış. Gerçekten mükemmel bir anlatım. Şiddetle tavsiye ederim.
Böylesi mühim bir konuyu daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmek için iki tarafın da bakış açısını ele almanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bu sayede İngilizlerin olaya yaklaşımının da ele alınması elzemdir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Savaşı kendi görüşü ve milletinin menfaatlarini gözeterek yorumlamış.Sonuçta İngiliz bir yazar.Ama bizim zaferimizi İngiliz yazarlara bırakmadan kendimizin yazması gerekir bence.
Önemli dönemler eksik kalmasın daha çok kitap olmalı
İngilizlerin gözünden yazıldığı için yine kendilerine toz kondurmamışlar. Kutül Amare yenilgisini hintli askerlerin hata ve kusurlarına bağlamışlar. Örneğin; “hiç et yemedikleri için güçsüz kaldıkları” bunlardan bir tanesi. Tamamen taraflı bakış açısıyla yazılmış.
Bu tip savaş ve zaferleri böyle karşı gözden ve objektif araştırmak gerekir. Gardner bunu çok iyi yapmış. Gerçekten mükemmel bir anlatım. Şiddetle tavsiye ederim.
Böylesi mühim bir konuyu daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmek için iki tarafın da bakış açısını ele almanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bu sayede İngilizlerin olaya yaklaşımının da ele alınması elzemdir.