Bu kitap Kürtleri yok saymak ya da Türk propagandası yapmak amacı ile yazılmadı. Amacımız, Türkler ve Kürtler’in et ve tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğunu ortaya koymak , birlikte yaşamanın hem en doğru hem de kaçınılmaz gerçek olduğunu ortaya koymaktır.Türkler ile Kürtler arasında soy, dil, coğrafya, din ve inanç, kültür birliği bulunmaktadır. Ziya Gökalp’in 1922 yılında söylediği gibi; “Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.” Bu kitap, Kürt kardeşlerimize yeniden düşünme imkânı tanımak için, bölücüler tarafından propaganda amacıyla kullanılan iddiaların arka planını açıklamayı hedefliyor. Türk adını taşıyan bizlerin, kardeşlerimiz ve soydaşlarımız Kürtlerin son 150 yüzyıldır çeşitli dış güçler tarafından sürekli kandırılmaları karşısında ihmalimiz hatta onları tehlikeli görüşümüz, nihayetinde terörün de etkisi ile bizleri gittikçe daha fazla kutuplaştırdı. Bu kutuplaşma ve karşılıklı çekilen acılar daha fazla bizlere zarar vermeden bu gidişata dur demek, biz aydınların yapacağı akılcı çalışmalar ile mümkün olabilir. Tarih boyunca birlikte yaşamış ve aynı cephede savaşmış bizlerin her türlü bölücü düşünceden arınmamız için bu tür düşünceleri önce beyinlerden temizlememiz gereklidir. Bu kitap, Kürtleri yok saymak ya da Türk propagandası yapmak amacı ile yazılmadı. Amacımız, Türkler ve Kürtlerin et ve tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğunu ortaya koymak, birlikte yaşamanın hem en doğru hem de kaçınılmaz bir gerçek olduğunu göstermektir.
Konu ile ilgili son dönemde yazılmış en iyi kitaplardan biri. Kürtlerin kökeni, nereden gelmiş oldukları, Kürt meselesinin ortaya çıkışı hakkında doyurucu bir içeriğe sahip. İlerleyen bölümde ise çözüm yolları ve alternatif senaryolar üzerinde durulmuş. Yazarın akademisyen kimliği ile bir adım daha öne çıktığını söylemek mümkün bu kitabın…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Konu ile ilgili son dönemde yazılmış en iyi kitaplardan biri. Kürtlerin kökeni, nereden gelmiş oldukları, Kürt meselesinin ortaya çıkışı hakkında doyurucu bir içeriğe sahip. İlerleyen bölümde ise çözüm yolları ve alternatif senaryolar üzerinde durulmuş. Yazarın akademisyen kimliği ile bir adım daha öne çıktığını söylemek mümkün bu kitabın…