İnsanın özü sözdür. Söz varsa insan sosyalleşir ve insan “insan” olur. İnsan tarihi boyunca yalnızlığı hiç sevmedi. Yalnızlıktan kurtulmak için bir araya geldi, şehirler kurdu, medeniyetler inşa etti. Medenileşmenin özünde söz vardır, kelam vardır. Fakat kendi kurduğu medeniyet, kendi ürettiği dijitalleşen teknoloji aracılığıyla kendisini yalnızlaştırdı. Dijitalleşen dünyada medenileşme uğruna şehirler kurup kalabalıklaştıkça yalnızlaştı, değersizleşti, iki kelam edecek dost arayışına düştü. Kendi kurduğu çarkın içinde yalnızlaşan insanın temel sorunu yine yalnızlık… İnsanlık serüvenine yalnız başlayan insan, yalnızlıkta yaşadığı buhranlara bu sefer kalabalık içinde düşmeye başladı.Kuantum Toplumunda İNSAN serisinin ikinci kitabı olan bu eserde toplumsal öngörülerde bulunabilmek için birey olarak insanın önemi üzerinde durulmaktadır. İnsan yaşamında oluşan mahrumiyet durumlarına kuantum anlayışına göre çözümler önerilmektedir. Bu noktada bireysel ve toplumsal suç ve ceza ilişkisi yanında Kuantum Düşünce Anlayışı ile öz-kültürün nasıl olacağı açıklanmaktadır. Birey, toplum ve devlet aklının oluşma süreçleri açıklandıktan sonra demokrasi içerisinde özgürlüğün önemi üzerinde durulmaktadır. İki kutuplu dünya oluşumunda kültürel kutuplaşmalar üzerinde durulduktan sonra toplumsal ve bireysel mutluluk için bozulan değerlerin nasıl düzeltilebileceği ile ilgili alternatif düşünceler sunulmaktadır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)