Köy Enstitüleri'nin amacı köylümüzü bilgilendirmek, modern dünya ile aralarında bağ kurmak, iyi üretmeyi iyi tüketmeyi öğretmek, gelecekte bilgisi ve görgüsüyle çağa ayak uydurabilen, Atatürk inkılaplarını benimsemiş yurttaşlar yetiştirmek idi. Cehaleti yenmek için 1935'te yapılan CHP'nin 4.Kongresi'nde köyün kalkındırılmasına karar verildi. Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan, Atatürk'e "Elimde para var ama elemanım yok" deyince dahi Atatürk; "Askerleri devreye sokarız" dedi. 1938 yılında orduda çavuş ve onbaşı olarak askerlik yapmış 85 kişi köylerinden çağrılıp altı ay kurs görmek üzere Eskişehir Çifteler'de eğitime alındı. 21 Ekim 1939'da eğitmenler, eğitmen kursunu bitirip görev yerlerine gönderildiler. Görev yerleri ya kendi köyleri ya da köylerine en yakın komşu köyler oldu. Yanlarına kılavuz kitaplar verildi. Bir yandan köyün çocuklarına okuma yazma öğretiyorlar diğer yandan da yetişkinlere gece kursları açıyorlardı. Bunun yanısıra kendilerine verilen toprağı işleyerek hem köylüye örnek oldular hem de..
Ülkesini, insanlari ve mesleğini seven bir öğretmenin anilari..bir zamanlar imrali arasında da görev yapmis. Eskiden adada mahkumlar için yari acik bir ceza evi verdi. Yaz dönemlerinde ise yargitay calisanlari icin 15er günlük kamplar olurdu. İlkokulda okurken ben de 2 kez yaz tatilinde girmiştim. Adaya gelenlere mahkumlar hizmet ederdi. Temizlik, kantin, yemek vs. O zamanlardan hatirliyorum. Herkes berberin iki kişinin bogazini keserek öldüren bir mahkum olduğunu söylüyordu. Anilarini yazan öğretmen adadaki hayatini ve mahkumları anlatırken berberden bahsetmesi beni yollar öncesine götürdü. Keşke bütün öğretmenler yazarimiz gibi aşkla şevkle calissa..öğrencilerini sevse verileriyle görüşse..ah hocam ah..ellerine yüreğine sağlık..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Eğitimcilerin okuması gereken eserlerden biri
Bazen diyorumki keşke bizde o köy enstitülerinde yetiişen öğretmenler gibi öğretmenler olabilsek. Okuyun bu değerli insanın yazdıklarını
Köy Enstitüleri hakkında daha çok bilgi olmasını beklerdim. Daha çok yazarın öğretmenlik yaşamı anlatılıyor.
Ülkesini, insanlari ve mesleğini seven bir öğretmenin anilari..bir zamanlar imrali arasında da görev yapmis. Eskiden adada mahkumlar için yari acik bir ceza evi verdi. Yaz dönemlerinde ise yargitay calisanlari icin 15er günlük kamplar olurdu. İlkokulda okurken ben de 2 kez yaz tatilinde girmiştim. Adaya gelenlere mahkumlar hizmet ederdi. Temizlik, kantin, yemek vs. O zamanlardan hatirliyorum. Herkes berberin iki kişinin bogazini keserek öldüren bir mahkum olduğunu söylüyordu. Anilarini yazan öğretmen adadaki hayatini ve mahkumları anlatırken berberden bahsetmesi beni yollar öncesine götürdü. Keşke bütün öğretmenler yazarimiz gibi aşkla şevkle calissa..öğrencilerini sevse verileriyle görüşse..ah hocam ah..ellerine yüreğine sağlık..
Konunun meraklıları ve özellikle eğitimciler için çok değerli bir kitap.Tavsiye ederim.