“Başını yukarı kaldırdı. Yeni takılan serum şişesine baktı, ince hortumun içinde küçük yavaş damlalar vücudundaki kana karışırken göz kapakları açıldı, kapandı, ağırlaştı uyuştuğunu hissetti. Beyin hücrelerinin, gözlerini alan parlaklığı görmedi bir süre sonra. Kaç şehir dolaştı düşünde, kaç kez düştü yeniden doğruldu, yanmayla karışık şiddetli bir sinyal sağa sola dönüp duran insan kalabalığını anlamaya çalıştı. Anlayamadı! Açmak istedikçe yumuldu gözleri, tuvale bakıyordu boş tuvale. Uzandı, yeşile bandırdı fırçayı, açık yeşil gölü serpiştirdi beyaz kâğıdın üzerine, akasyaların gölgesini düşürdü. Maviye bandırdı, fırçasını öbek öbek bulutlar yerleştirdi gökyüzüne. Dünya çizdi gölün üzerine, dünyanın üzerine büyükçe yük! Eğildi dünyanın beli, yük ağırdı. Bütün ağırlık dünyanın sırtında, bir gün çok yorulduğunda sırtındaki yükü usulca yere bırakacak. İşte o gün dünyanın sonu gelecek.”
Kitap Yorumları - (0 Yorum)