"Paşa, kendinden geçmiş bir halde yere düştüğünde zafer kokusunu alan Tatar avına atılan bir yırtıcı gibi hemen hamle yapıp rakibinin gırtlağına yapışıverdi. İşte bu, ölümcül darbeydi. Paşa'nın sahibi, "Tamam ayırın," dese de geç kalmıştı: Köpeği yarın sabahı göremeden ölecek ve buradaki vadesi gelen köpeklerin hepsi gibi İvedik çöplüğüne gömülecekti. İvedik'te köpeklerin gördüğü muamele, Antik Çin'de saman köpeklerin gördüğü muamelenin benzerinden başka bir şey değildi; ne de olsa insan, her zaman ve her yerde insandı." Timur, para kazanmak için yasal olmayan yollara başvurmakta bir sakınca görmeyen genç bir adam, köpek dövüşlerinde bahis oynatma fikrini hayata geçirmeye uygun ortamı bulduğunda, bu işin vicdani yükünü hesaba katmamıştır. Dövüştürülen köpeklerin içler acısı durumu ve dövüşleri organize eden, dövüşlere köpekleriyle birlikte katılan ve bahis oynatan insanların ahlaki yozlaşmışlıkları Timur için katlanılmaz hale geldiğinde, genç adam kendisiyle beraber etrafındakileri de cezalandıracaktır. Gerilimin yükseldiği an, tek suçu doğasına uygun davranmak olan dövüşçü bir köpeğin, ölüm anıdır. Sonunda köpeğin sahipleri, sebep oldukları bütün o şiddete kurban gidecekler, köpeğin cesedini bırakmaya gittikleri çöplükte Timur tarafından öldürüleceklerdir. Köpek Adamlar'da şiddetin, bir kez ortaya çıktığında sınırlarını çizmenin mümkün olmadığını, kendisini var edenleri de yok edecek, kontrol edilmesi imkansız bir güç haline geldiğini görüyoruz. "Güç istemi" ile şiddet tutkusu ve cinsel iktidar arasındaki hassas dengeyi kurmaya köpekleri, kendi adına karar veremeyen, vicdanı olmayan ve insanlar tarafından ruh sahibi oldukları göz ardı edilen hayvanları alet eden bahisçiler; Köpek Adamlar, bu romanda eleştirinin odağı oluyorlar. "Bu roman, insanların zevkleri ve çıkarları için dövüştürülürken can vermiş, kirli köşlerde ölüme terk edilmiş,acı ve yorgunluktan, günler süren hastalıktan ya da aldığı yaralardan dolayı hayatını kaybetmiş köpeklere adanmıştır."
Kitap Yorumları - (0 Yorum)