Öncelikle belirtmek isterim ki bu kitap; dini ve tarihi bir kitap değildir. Dini ve tarihi bilgilerin ışığında yazılmış bir düşünce kitabıdır. Kitabımda, Osmanlı Devleti’ne ve Türklere yapılan ihaneti herkese sadece “hatırlatmak” istedim. Genel olarak yararlanılan kaynaklar belirtilmiştir. Ben, Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasını devralan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak ülkeme karşı sorumluyum. Bu sorumluluk bilinci içinde, geçmişte yaşananların günümüze ışık tutması gerektiğini düşünmekteyim. Bu kitabı yazmamdaki yegâne sebep budur. Tarihi ve yaşananları, çok çabuk unuttuğumuz bir çağda yaşıyoruz. Yüz sene öncesinde İngilizlerin; Osmanlı Devleti topraklarında yaşayan Suudi kabilesini ve Haşimi kabilesini kullanarak başlattığı terörist faaliyetler sonucu, yüz binlerce Türk ölmüştür. Araplar içinden devşirilen bu teröristler yüzünden, Osmanlı Devleti batmış ve tarih sahnesinden silinmiştir. Bu teröristlere krallık adı altında devlet kurdurulmuş ve bu sayede İngilizler tarafından İslamiyet ve Müslümanlar kontrol altına alınmışlardır. Mekke ve Medine İngiliz toprağı sayılmıştır ve esaret altına sokulmuştur. İslamiyet, yüz yıldır esaret altındadır. Bu yetmemiş gibi gücünü Amerika ile paylaşan İngiltere sayesinde Suudi Arabistan, Amerikan Dolarını Müslümanların ve diğer dünya milletlerinin başına bela etmiştir. Müslümanların ve diğer dünya milletlerinin bütün kaynakları Amerika’ya akmaya başlamıştır.
1- Tarihi gerçekler ile bağı çok kopuk.
2- Yazarın kişisel görüş ve hislerini içeren bir deneme gibi.
3- Hiç bir kronolojik ya da olaya bağlı silsile izlenmeden yazılmış.
4- İçerisinde bir çok imlâ ve yazım hatası mevcut.
5- Dini hassasiyetlerin dile getirilmesine karşın, dinen saygıdeğer şahsıların isminin önüne bir saygı ifade konmadan doğrudan isim olarak ifade edilmesi çelişkisini anlayamadım.
6- Başladığım kitabı yarım bitirmemek gibi bir prensibim olduğu için sonuna kadar okumak zorunda kaldım, yoksa ilk 30 sayfa bana yetmişti ve bitince derin bir ohh çektim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
1- Tarihi gerçekler ile bağı çok kopuk.
2- Yazarın kişisel görüş ve hislerini içeren bir deneme gibi.
3- Hiç bir kronolojik ya da olaya bağlı silsile izlenmeden yazılmış.
4- İçerisinde bir çok imlâ ve yazım hatası mevcut.
5- Dini hassasiyetlerin dile getirilmesine karşın, dinen saygıdeğer şahsıların isminin önüne bir saygı ifade konmadan doğrudan isim olarak ifade edilmesi çelişkisini anlayamadım.
6- Başladığım kitabı yarım bitirmemek gibi bir prensibim olduğu için sonuna kadar okumak zorunda kaldım, yoksa ilk 30 sayfa bana yetmişti ve bitince derin bir ohh çektim.
Belki iyi niyetle hazırlanmış ama içerisinde birçok yanlış bilgi barındıran bir eser.