Ahmet Uluçay’ın sinema yolculuğu imkânsızlığın içindeki imkânın keşfidir bir bakıma. Filmleri, çocukluğun bakir, kural tanımaz, hayalbaz iklimine bir yolculuk vaadidir. Çocukluğunu, korkularını, düşlerini, cinlerini kovmadan, onlarla bir arada yaşayan Uluçay, eşyayla, ışıkla, gölgeyle, düşlerle oynadığı gibi kavramlarla da oynar.Referansını hep kendine veren Uluçay’ın filmlerinde hiçbir zaman binilmeyen -umudu, özlemi, uzakları çağrıştıran- tren, aslında Uluçay’ın kendine yolculuğunun imgesi şeklinde okunabilir. Uluçay, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’la seyircisini/okuyucusunu, Alaeddin misali lambasını/kamerasını sırlayarak çıktığı büyülü bir yolculuğa, yani “bildiğim her şeyi unutarak sinema yapıyorum” düsturuyla yüklerinden arındırıp berraklaştırdığı kendi dünyasına davet etmekte.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Ahmet Uluçay’ı ve onun hayal dünyasını daha iyi anlayabilmek için almıştım. Okumanızı tavsiye ederim.
İçinde filmden fotoğraflar var, kitap okurken film izlemek gibi. Ahmet Uluçay çok konuşulmayan büyük bir değer. Sıcak bir hikaye 🙂
sımsıcak bi hikaye. Filmini de mutlaka izlemelisiniz. Yazarın kısa ömrünü daha iyi anlayabilmek için diğer kitaplarını da mutlaka okuyun
Senaryonun oturması açından okunması gereken bir kitap
Filmini izledim bu sefer kitabı senaryo metnini okuyacağım, merakla bekliyorum..