İstanbul’daki dedem gülerek cevapladı bu sorumu.Dalgınlığının ve işlerinin yoğunluğunun kurbanı olmuştu besbelli.Bana bu sırrı açıkladıktan sonra verdikleri sözü hatırladı.Yaptığının çok yanlış bir şey olduğunu söyledi ve aslında bunu bana açıklamaması gerektiğini belirtti dedem.Sonra benden bir ricada bulundu; ağzından kaçırdığı sırlarını dedeme açıklamamamı istedi.Bunu yapmamın kendisini küçük sırlara ihanet etmiş duruma sokacağını söyleyerek bu küçük sırrın bir ortağının da artık ben olduğumu belirtti.Ve bu sırrı mutlaka saklamam gerektiğini söyledi.İstanbul’daki dedeme söz verdim.Artık benim de dedemlerle birlikte saklamak zorunda olduğum bir sırrım vardı.Bu görevi ciddiyetle yerine getirmeye karar verdim…