Üniversiteden henüz mezun olan Emir, ailesini ardında bırakarak yabancı dil eğitimi almak üzere İngiltere’ye gider. Gelgelelim, gitar çalma ve futbol oynama yetisi hayli yüksek ve tarih konularına bir o kadar meraklı bu gencin, oradaki insanlara yol soracak düzeyde dahi İngilizce bilgisi yoktur. Sahip olduğu iki gitarını, evini sırtında taşıyan bir kaplumbağa misali omzundan hiç indirmezken, tıpkı kendisi gibi müziğe ve dünya tarihine düşkün sınıf öğretmeni, onun ülkedeki rotasını çizmesinde deyim yerindeyse kilit rol oynayacaktır. Yalnız başına çıktığı şehir dışı seyahatinde salaş bir sahaf dükkânından temin ettiği sarı kapaklı gizemli kitap, o günden sonra yaşayacağı olaylara bakış açısını tamamıyla değiştirir. Bir müddet sonra tarihe olan ilgisi, yadsınamaz bir milada sahip İngiltere’yi sevmesinde büyük etken olmuş ve orada olabildiğince uzun kalabilmeye yönelik planlar yapmaya başlamıştır.Bir solukta okuyacağınız bu turistik romanın içinde eser miktarda aşk, yer yer özlem, biraz futbol, bol miktarda tarih ve baş döndürücü yoğunlukta müzik bulacaksınız. Ana karakterlerin yanı sıra, öğretmenlerin, berberlerin, tabelaların, yüzyıllar önce inşa edilen mimarilerde kullanılan tuğlaların ve ülkenin tepesinden hiç eksik olmayan yağmur bulutlarının anlattığı tarihî hikâyelere şahit olacaksınız. Siz de belki yarım asır sonra bu kitabı bir sahaf dükkânında görecek ve içeriğinde yazılanların ışığında kendi hikâyenizi yaşamaya başlayacaksınız. Kulaklıklarınızı takın ve kitabın sizi yönlendirdiği müzikler eşliğinde sayfaları çevirmeye başlayın.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)