Ölümlerle başlayan hayatlar ve yazgılarına yenilen, sürgün edilen, farklı kültürler içinde şekillenen, parçalanan kozmopolit Kürt aydınları...Kürtlerin en önemli aydınlarından Celadet Bedirhan'ın İstanbul'daki elit yaşamından, sürgün yıllarına, ardından Şam'a yerleşmesine ve yine yoksulluk içindeki ölüm yıllarına dek uzun bir dönemi kapsayan "Kader Kuyusu" bir yandan da dönemi, dünya savaşını, özgürlük mücadelesini, yenilgileri, yalnızlığı ve yaşanan çaresizlikleri de anlatmaktadır.
Mehmet Uzun’un okuduğum ikinci kitabı. Kitabın ilk sayfaları, bitmesini hiç istemeyeceğiniz tam bir masal tadı veriyor. Fakat sonrasında aralara serpiştirilen ve atlayarak okumaya devam etmek zorunda kaldığınız satırlar masalın tadını bozmaktadır. Ayrıca; roman kahramanlarının mükemmel insanlar olarak verilmeye çalışılması da, verilmek isteneni güçlendirmediği gibi, aksine kalemin gücünü azaltmaktadır…
Roman yitik,yaralı bir dilin aşığı olan ve onu yeniden yaratan celaddet Bedirhan’ ı kurgusal bir dille anlatmış.Bunun yanında dönemin siyasi ekonomik ve toplumsal olaylarına da değinilmiştir.Ve ayrıca Türkiye tarihine farkli bir bakış ile bakmamızı sağlıyor bu roman.Mir Celaddet Bedirhan’in Kürt diline yaptığı katkıları ve yoksulluk içinde bir dergi cikarmasi ve bu dergide dengbejlerin stranlarından derlediği bilgileri yazıya geçirdiği o uzun gecelere değinilmiş.Tüm bunların yanında Bedirhan ailesinin dramatik sürgünü anlatılmaktadır.Bence MUTLAKA okunması gereken kitaplar arasında ilk sırada olması gereken bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Mehmet Uzun’un okuduğum ikinci kitabı. Kitabın ilk sayfaları, bitmesini hiç istemeyeceğiniz tam bir masal tadı veriyor. Fakat sonrasında aralara serpiştirilen ve atlayarak okumaya devam etmek zorunda kaldığınız satırlar masalın tadını bozmaktadır. Ayrıca; roman kahramanlarının mükemmel insanlar olarak verilmeye çalışılması da, verilmek isteneni güçlendirmediği gibi, aksine kalemin gücünü azaltmaktadır…
kürt edebiyatına merak salıp araştırdığımda karşıma çıkan ilk isimdi Mehmed Uzun. ve kesinlikle en doğru karardı bu kitabından başlamak.
kısa ve özet geçeceğim bir halkın hakkını arayan atıdığı bu yolda yaşadığı aşkı,tarihi irdeleyen bir eser .
Roman yitik,yaralı bir dilin aşığı olan ve onu yeniden yaratan celaddet Bedirhan’ ı kurgusal bir dille anlatmış.Bunun yanında dönemin siyasi ekonomik ve toplumsal olaylarına da değinilmiştir.Ve ayrıca Türkiye tarihine farkli bir bakış ile bakmamızı sağlıyor bu roman.Mir Celaddet Bedirhan’in Kürt diline yaptığı katkıları ve yoksulluk içinde bir dergi cikarmasi ve bu dergide dengbejlerin stranlarından derlediği bilgileri yazıya geçirdiği o uzun gecelere değinilmiş.Tüm bunların yanında Bedirhan ailesinin dramatik sürgünü anlatılmaktadır.Bence MUTLAKA okunması gereken kitaplar arasında ilk sırada olması gereken bir kitap.
Ne kadar güzel bir anlatım. Yazarın en azından bir kitabını okumalı ve ona bir şans vermelisiniz. Hiç bitmesin istedim.