İpek ve Bakır, bugünün usta öyküsücünü muştulayan bir ilk kitap. Tomris Uyarın 1965-70 yılları arasında yazdığı on yedi öyküden oluşan bu ilk kitabında daha sonraki yazarlık yıllarında işlemekten vazgeçemeyeceği izleklerin ipuçları yatıyor. Yıllar sonra, bu öyküleri okurken, kendi kendine, sürekli alabora olarak kötü şaşırtmacalar veren bir dil ortamında, bir kültürsüzlük kargaşasında yaşayacağını, toplumun sancılarına bir yurttaş kimliğiyle asla kayıtsız kalamayacağı için bireysel fantezilerinde bile toplumsal gerçeklikten kaçmayacağını, bu yüzden yazar kanatlarını yeterince kullanamayacağını ve bundan asla pişmanlık duymayacağını nereden biliyordun? diye soran yazara belki en geçerli yanıtı bu ilk öyküleri veriyor: Çünkü bizleri yazdın.
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Bu kitapta yer alan ” Mazi Kalbimde Yaradır” bölümünde öyküleme tekniğini ünlü varoluşçu yazar ve dil felsefecisi SorenKierkegard’ın “Diyalektik Lirizm”adlı eserinde gördüm.Benzer bir teknik de yıllar önce okuduğum “Sançez’in Çocukları” adlı yapıtta vardı.Burada yazar bir tek olayı, bu olayı yaşayanların gözünden tekrar tekrar anlatılıyor.Tabii ki her anlatım bir diğerinden farklı. Yazar bu yolla bir düğün öyküsü içinde kişilerin birbiriyle ve düğünle ilişkilerini,bu ilişkilerdeki çürümüşlüğü aktarmaya çalışıyor.DüğünI de Leyle Hanım ile yanında çalışan Nevin’in sınıf farkı vurgulanmakta.Nevin, düzene ayak uyduramama sorunu yaşayan kocası Nuri’nin pek çok şeyi erkek olduğu için anlamadığını düşünüyor.Gündöndü II de düğüne çağrılmadığı için öfkeli kadın kahramanımız, duygularını bir iç konuşmayla aktarır.Uzaktan Yoldan III Leyla’nın gelinliğine kadınların anıları karışıyor.Biraz Daha IIII’te Nuri, dünya ile uyumsuzluğunu anlatıyor.Metindeki uyumsuzluklar özel yaşamında da uyumsuz olduğunu kabul eden yazarımızdan izler mi taşıyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bu kitapta yer alan ” Mazi Kalbimde Yaradır” bölümünde öyküleme tekniğini ünlü varoluşçu yazar ve dil felsefecisi SorenKierkegard’ın “Diyalektik Lirizm”adlı eserinde gördüm.Benzer bir teknik de yıllar önce okuduğum “Sançez’in Çocukları” adlı yapıtta vardı.Burada yazar bir tek olayı, bu olayı yaşayanların gözünden tekrar tekrar anlatılıyor.Tabii ki her anlatım bir diğerinden farklı. Yazar bu yolla bir düğün öyküsü içinde kişilerin birbiriyle ve düğünle ilişkilerini,bu ilişkilerdeki çürümüşlüğü aktarmaya çalışıyor.DüğünI de Leyle Hanım ile yanında çalışan Nevin’in sınıf farkı vurgulanmakta.Nevin, düzene ayak uyduramama sorunu yaşayan kocası Nuri’nin pek çok şeyi erkek olduğu için anlamadığını düşünüyor.Gündöndü II de düğüne çağrılmadığı için öfkeli kadın kahramanımız, duygularını bir iç konuşmayla aktarır.Uzaktan Yoldan III Leyla’nın gelinliğine kadınların anıları karışıyor.Biraz Daha IIII’te Nuri, dünya ile uyumsuzluğunu anlatıyor.Metindeki uyumsuzluklar özel yaşamında da uyumsuz olduğunu kabul eden yazarımızdan izler mi taşıyor.