Günümüzde dinsel, kültürel ve siyasal çoğulculuk gibi pek çok değişik çoğulculuk çeşidinden bahsedilmektedir. "Dinsel çoğulculuk" terimi günümüz dünyasında, her biri "kutsal"la ilişkili olarak kendi inanç ve uygulamalarını temsil eden pek çok dinsel geleneğin varlığına vurgu yapar. Dinsel çoğulculuk oldukça eski bir fenomen olmasına rağmen, idrak ediliş şekilleri günümüz dünyasında son bir kaç on yıldır devamlı değişiklik göstermektedir. Çünkü yeni tarihi faktörler onun kavramsal yapısını, teolojik durumunu ve mütalaa edildiği ortamın politik ve ekonomik yapısını etkilemiştir.
Kitap, dinsel çoğulculuğun önemli temsilcilerinden olan John Hick tarafından verilen konferans metinlerinden oluşmaktadır. Dinler Tarihine ilgi duyanların ve çoğulculuk üzerine araştırma yapmak isteyenlerin Adnan Arslan’ın “Dinler ve Hakikat” adlı eseri ile birlikte okumaları faydalı olacaktır
bu kitapta hristiyanlığın başka dinlerdede kurtuluşun olduğunu kabul etme aşamalarını görmekteyiz dışlayıcılıktan kapsayıcılığa ve en son aşama olarakta çoğulculuğa geçiş yapıyor bu aşamalar hakkında bilgi verecek olursak dışlayıcılık:tek kurtuluşun isanın tanrının oğlu olduğunu kabul etmemizde ve kiliseye gitmemizde olduğunu savunuyor ancak hristiyan olursak cennete gidebileceğimizi aksi takdirde allahın azabına uğrayacağımızdan bahsediyor kapsayıcılık: bu aşamadada kurtuluşun yine hristiyanlıkta olduğunu ancak bunu üstü kapalı olarak söylüyor herkes farklı dinlere mensup olabilir iyi insanlar olabilir ancak onların iyi insanlar olması mensup oldukları dinin emirlerini yerine getirdiğinden değil kutsal ruh mesajını bütün insanalar gizli bir ilham şeklinde duyuruyor ve onları vaftiz ederek hristiyan yapıyormuş böylelikle yani hristiyan oldukları için(her ne kadar bu insanlar hristiyan olduğunu bilmeselerde böyle oluyormuş)allahın mükafatı olan cenneti kazanabiliyorlarmış çoğulculuk:buda hristiyanlığın geldiği en son aşamadır bu aşamaya gelmesinde en önemli gelişmeyi sağlayan protestan olan john hick. john hick her dinin allaha ulaştıracak bir peygamberi yada aracısı olduğunu her kesin kendi dinin gereklerini yerine getirerek kurtuluşa erişebileceğini savunuyor ve onunla birlikte bu düşünceyi savunan bir çok hristiyan çıkıyor ve bu aşamadan sonra hristiyanlar diğer dinlerdeki güzellikleri görmek yada paylaşmak için diyalog sürecini başlatıyor fakat bazıları bunu yani diyaloğu misyonerlik içinde yaptığını savunuyor.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Kitap, dinsel çoğulculuğun önemli temsilcilerinden olan John Hick tarafından verilen konferans metinlerinden oluşmaktadır. Dinler Tarihine ilgi duyanların ve çoğulculuk üzerine araştırma yapmak isteyenlerin Adnan Arslan’ın “Dinler ve Hakikat” adlı eseri ile birlikte okumaları faydalı olacaktır
Jon Hick dünyada dinsel çogulculuk iddiasının öncülerinden. Konuyu kavramak isteyenler için temel kaynaklardan birisi.
bu kitapta hristiyanlığın başka dinlerdede kurtuluşun olduğunu kabul etme aşamalarını görmekteyiz dışlayıcılıktan kapsayıcılığa ve en son aşama olarakta çoğulculuğa geçiş yapıyor bu aşamalar hakkında bilgi verecek olursak dışlayıcılık:tek kurtuluşun isanın tanrının oğlu olduğunu kabul etmemizde ve kiliseye gitmemizde olduğunu savunuyor ancak hristiyan olursak cennete gidebileceğimizi aksi takdirde allahın azabına uğrayacağımızdan bahsediyor kapsayıcılık: bu aşamadada kurtuluşun yine hristiyanlıkta olduğunu ancak bunu üstü kapalı olarak söylüyor herkes farklı dinlere mensup olabilir iyi insanlar olabilir ancak onların iyi insanlar olması mensup oldukları dinin emirlerini yerine getirdiğinden değil kutsal ruh mesajını bütün insanalar gizli bir ilham şeklinde duyuruyor ve onları vaftiz ederek hristiyan yapıyormuş böylelikle yani hristiyan oldukları için(her ne kadar bu insanlar hristiyan olduğunu bilmeselerde böyle oluyormuş)allahın mükafatı olan cenneti kazanabiliyorlarmış çoğulculuk:buda hristiyanlığın geldiği en son aşamadır bu aşamaya gelmesinde en önemli gelişmeyi sağlayan protestan olan john hick. john hick her dinin allaha ulaştıracak bir peygamberi yada aracısı olduğunu her kesin kendi dinin gereklerini yerine getirerek kurtuluşa erişebileceğini savunuyor ve onunla birlikte bu düşünceyi savunan bir çok hristiyan çıkıyor ve bu aşamadan sonra hristiyanlar diğer dinlerdeki güzellikleri görmek yada paylaşmak için diyalog sürecini başlatıyor fakat bazıları bunu yani diyaloğu misyonerlik içinde yaptığını savunuyor.