Bir zamanlar akademisyendim; şimdilerde daha ziyade düşünür oldum. “Filozof” olmanın kibrini biliyorum. Atina’nın/Yunan’ın/Batı’nın “ontolojik/metafizik” düşünme tarzıdır. Kendime yakıştırmam; ancak Kur’an’ın, tefekkür, taakkul, tezekkür, tedeb-bür, tafakkuh ve ibret alma fiilleri ile sıradan sokak insanını ahlak/din konularında “düşünür” yapmaya çalıştığını bilerek, sıradan “düşünür” olduğumu iddia ediyorum. Bu düşünme tarzı, Hz. İbrahim ile başlayan Kudüs’ün-Mekke’nin “ahlaki” düşünme tarzıdır. Buna Heidegger’den esinlenerek: “Şükreden Düşünme” diyorum.
Hocamızın birçok aforizması belki de üzerinde 10 dakika düşünmeyi gerektiren cinsten. Yorulduğumu hissettiğim zamanlar oldu. Tabuları yıkmanın zamanı geldi geçiyor bile.Bu kitap da diğerleri gibi dokunulmayanlara dokunmuş..
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Hocamızın birçok aforizması belki de üzerinde 10 dakika düşünmeyi gerektiren cinsten. Yorulduğumu hissettiğim zamanlar oldu. Tabuları yıkmanın zamanı geldi geçiyor bile.Bu kitap da diğerleri gibi dokunulmayanlara dokunmuş..
Her kitap gibi dikkatle okumak lazım
İlhami Hoca yazmışsa tefekkürde derinlik var demektir. Okumak gerek.