İnsan doğduğu zaman, bir imtihan yurdu olan bu dünyaya giriş kapısından adımını atmış olur. Kendisi için belirlenen süre bittiğinde hayatı sona erer ve ebedî bir âleme göçer. Göçtüğü o ebedî İnsan psikolojisi bilinmeyen yaratıcı fikrine aşina değildir. Bu noktada gerek Kur’an-ı Kerim gerekse Hz. Peygamber’in (s.a.v) mümtaz sünneti, hiçbir muharref dinin veya gayri ilahî din motiflerinin yapamayacağı şekilde dakik ve açık bir şekilde kendi sistemini ortaya koymaktadır. Böyle olunca gerek Hz. Peygamber’in (s.a.v) gerekse ondan sonraki bütün müslümanların İslam’ı tanımayanlara karşı apaçık ve dakik hakikati duyurması, istılâhî tabiriyle tebliğ etmesi ve bu tebliği yaparken kullandığı tebliğ metodu fevkalade ehemmiyetlidir. Eyüp Genç’in kaleme aldığı bu çalışmada Kur’an-ı Kerim’in tebliğe nasıl baktığı ve Hz. Peygamber’in (s.a.v) konuyla alâkalı âyetler doğrultusunda toplumsal statüleri ve kişilik formları farklı olan şahıslar üzerinde ilgili âyetleri nasıl tatbik ettiği konusuna mercek tutuluyor. Ayrıca bu çalışmada tebliğ alanında yapılmış olan diğer çalışmalardan farklı olarak tebliğin toplum içerisindeki farklı sosyal gruplara göre Hz. Peygamber (s.a.v) ve diğer peygamberler tarafından nasıl şekillendirildiği tespit edilmeye çalışılıyor. Üç bölümden oluşa n çalışmanın birinci bölümünde tebliğ kavramı ve bu kavrama yakın olan kavramlar ele alınırken, ikinci bölümünde ise Kur’an-ı Kerim’de geçen tebliğ edicide bulunması gerekli olan temel özelliklerden bahsediliyor. Üçüncü bölümde ise Kur’an ayetleri ışığında kişisel ve sosyal tebliğ metotları başlığı altında belli bir yapı yahut belli bir anlayış içerisinde olanların tebliğ metodları ele alınıyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)