''En kapsayıcı anlamda adli yanılgılar (...) hukukun eyleme verdiği hukuki adlandırmanın (nomen juris) yanlış olmasından kaynaklanır.Bunun için ceza yasalarının elinde caydırıcı bir önlem yoktur.Olamaz da.Çünkü yanılgının kaynağı, yargıçların hukuk bilgisiyle ilgilidir ve bu yanılgıda sorumluluk artık bütünüyle yargıçların omuzlarındadır.Bu nedenle bunlara tanıda hukuki yanılgı demek, belki de daha yerindedir.Balyoz Davasıyla ilgili onama kararlarında yaşanan özellikle budur.''
Okuma yazma alanında süregelen son on yılımı özetleyerek, bu kitabı tanıtmak istiyorum.
Kırk beş yaşıma kadar okuduklarımı daha da çeşitlendirmek için yola çıkmıştım. Bir eksiklik vardı, arayışlarım sürüyordu. Psikoloji, sosyoloji, felsefe, mantık, edebiyat, tarih, kurumsal ve bireysel gelişim kitapları, beni zihnen başka alemlere taşıdı. Kâh neşelendim, duygulandım, ümitlendim. Kâh hüzünlendim, içim karardı. İnişli-çıkışlı bir serüvendi bu insanoğlunun yaşadığı ve yaşattığı.
Edindiklerimi, önceki gözlemlerimle harmanlayarak, yaklaşık bin sayfayı bulan üç kitap yazma imkânım oldu. (Dördüncü kitabım ise hukuk ve adalet ağırlıklı, 250 sayfa olarak şekillendi.) Okumak ve yazmak yine doldurmadı içimdeki boşluğu. Bir şey noksandı, bir ayak eksikti. Gönlüm zihnimle ortak aynı sofraya oturamıyordu.
Yaklaşık bir yıldır hukuk ve adalet ana temalı kitaplar okumaya başlayınca, bu noksanlığın ne olduğu da belirginleşti: Hukuk, adalet, hakkaniyet.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Okuma yazma alanında süregelen son on yılımı özetleyerek, bu kitabı tanıtmak istiyorum.
Kırk beş yaşıma kadar okuduklarımı daha da çeşitlendirmek için yola çıkmıştım. Bir eksiklik vardı, arayışlarım sürüyordu. Psikoloji, sosyoloji, felsefe, mantık, edebiyat, tarih, kurumsal ve bireysel gelişim kitapları, beni zihnen başka alemlere taşıdı. Kâh neşelendim, duygulandım, ümitlendim. Kâh hüzünlendim, içim karardı. İnişli-çıkışlı bir serüvendi bu insanoğlunun yaşadığı ve yaşattığı.
Edindiklerimi, önceki gözlemlerimle harmanlayarak, yaklaşık bin sayfayı bulan üç kitap yazma imkânım oldu. (Dördüncü kitabım ise hukuk ve adalet ağırlıklı, 250 sayfa olarak şekillendi.) Okumak ve yazmak yine doldurmadı içimdeki boşluğu. Bir şey noksandı, bir ayak eksikti. Gönlüm zihnimle ortak aynı sofraya oturamıyordu.
Yaklaşık bir yıldır hukuk ve adalet ana temalı kitaplar okumaya başlayınca, bu noksanlığın ne olduğu da belirginleşti: Hukuk, adalet, hakkaniyet.